Zahîreddin Muhammed Babur, şehzade ve padişah, "kafirleri hunharca katleden" efendimiz, oğlu hayattan kalsın diye kendini Allah’a kurban veren sevgili kul, tabiata âşık şair, kendini adamış vakanüvis, fatih ve fatîn hükümdarımız, söyleyin siz kimsiniz...?Babur, 1483’ten 1530’a kadar süren hayatını, padişah olduğu 1494 yılından başlayarak ölümüne dek Çağatay Türkçesiyle kaleme aldığı hatıratına nakşetmiştir. Ona böylesi bir hatırat yazma esinini neyin verdiğini, hatta çevresindeki insanlara hatırat yazmalarını telkin etmesinin ardında yatan ulvî ve kavlî amacı bilemeyiz? Ancak bilebildiğimiz ve önünde saygıyla eğileceğimiz tek şey elimizde kalan bu kıymetli, gerçeğe adanmış ve önyargılardan uzak metindir ki yazarımız da bize çağların ötesinden açıksözlülükle seslenir: "Bunları yazmaktaki amacım şikâyet değil, gerçekleri söylemektir; bu söylenenlerdeki amaç kendimi tarif değil, gerçekleşmiş olanları beyan etmektir. Burada böylece her sözün doğrusunu ve her işin olduğu gibi yazılması gerekli sayıldığı için şüphesiz ki, baba ve büyük kardeşten iyi ve kötü ne duyulup görülmüşse onları söyledim, akraba ve yabancıdan da ne kusur veya meziyet görülmüşse onları yazdım. Okuyan mazur görsün, işitenler de kınamasın."
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
kütüphanede kesinlikle olması gereken kitaplardan birisi. iyiki zamanında almışım.minyatürler bile çok güzel.
Tarih meraklılarına birinci ağızdan muazzam bir kaynak baskı kalitesine ise diyecek yok iki taraflı da memnun kaldım.
İlber Hoca’nın önerisiyle aldım ama okumak için geç kaldığım bir eser. Kabalcı Yayınları yine kalitesiyle farkını koymuş.
Büyük bir Türk devleti şahının günlüğü…
Okurken sıkmayan, kabak tadı vermeyen nadir hatıratlardandır.