İslamiyet, sağlığı “iman”dan sonra insana verilmiş en büyük nimet olarak görür. Hastalık ise bir yandan kulluk imtihanıdır, diğer yandan hata ve günahlara keffarettir. Diş ağrısından kıvranan bir hasta için dünyanın en mutlu insanı, herhalde diş ağrısı çekmeyendir. Sağlığın kıymeti ancak hastalık esnasında anlaşılabilir. İnsan, sağlıklıyken yaşadığının farkına varır, hakkıyla ibadetlerini yerine getirebilir, şükrünü ifa edebilir ve çevresine yardımcı olabilir. Bu yüzden hastalıklara karşı tedbir almamız, bize emanet olarak verilmiş bedenimizi ve nefsimizi tehlikelerden korumamız gerekir. Hastalığa yakalanıp tedavisi için doktor doktor dolaşmaktan ve avuç dolusu hapı yutmaktansa koruyucu tedbirlere dikkat edip hastalanmamaya gayret etmek tercihe şayandır. Bu sebeple hastalıkların ana mekanizmasını, vücudumuzun işleyişini, bazı önemli ve yaygın hastalıkların belirtileri ile sağlıklı yaşamanın kaidelerini bilmek gerekir. İşte elinizdeki kitap böyle niyetlerle hazırlanmıştır ve insanın kafasında sağlıklı bir sağlık bilinci oluşturmayı hedeflemektedir. Unutmayalım ki, ancak sağlıklı fertlerden sağlıklı toplumlar ortaya çıkar.