- 11 yaşındaydım. Bir grip gibi tedavi olacak, bir gün bitecekmiş gibi bakıyordum...- Evlilik beklediğim huzuru vermedi. İçimde hep bir eksiklik vardı...- Dinimle kimliğimi barıştırmam zor oldu. İkisinden de vazgeçemezdim...- Batı'da eşcinseller yakılırken, bizde padişahlar erkek sevgililerine şiirler yazıyordu...- Türkiye'de eşcinsellik, Akdeniz toplumlarının ikiyüzlüğüne uygun bir biçimde, söylenmediği takdirde rahatlıkla icra edilebiliyor...- Eşcinsellik, bireyin kendi hayatıyla ilgili bir durum aslında. Ama toplum-birey çatışması için içine girdiği zaman politik tarafı ortaya çıkıyor…
ötekileştirmenin diğer bir boyutu da bu..özellikle erkek eşcinsellere bakış korku romanını aratmıyor homofobik yapıdan kurtulamayan insanlar bastırılmış duygularını nereye kusacağını bilemiyor..
eşcinsel kadınlar kadar güzel olmayan ama yinede okunması gereken bir kitap “eşcinsellik bir tercih değil,hastalıkda değil” bunu anlamak isteyenlere çok güzel bir yapıt. Ama bence birçok eksiği ve yazarın sormadığı,gereksiz yere sorduğu bir çok soruyuda içeriyor.
Son günlerde görünürlükleri çeşitli sosyal dernek ve radyo programları sayesinde attırılmaya çalışılan; ve de artmaya başlayan eşcinsel insanların neler yaşadığını ve hayatlarında ne tür zorluklar yaşadığını, birebir insanlarla röportaj yapılarak hazırlanan bir kitap. Eşcinsel insanları tanımak ve anlamak isteyen herkesin okuması gereken bir kitap.
Eşcinsel olmanın rahatlığı ve toplum tarafından her zaman dışlanacağını bilmenin ezikliği vardır tüm eşcinseller üzerinde. Onlara açılmayan kapı yoktur, ancak bir yandan da bu kapıları açanlar onları reklam malzemesi olarak kullanmaktan tutunda, onlar üzerinden bir pazar oluşturmaya çalışanlara ve daha nicelerine tanıklık ettiğim için söyleyebilirim ki eşcinsel olmak dünyanın en büyük kelepçeli özgürlüğüdür. Peki ya siz evinizde bir eşcinselin yaşadığını duysanız ne yapardınız? aslında Türkiye eşcinsel kitle sayısı açısından dünya üzerindeki sayılı ülkelerden biridir, sadece barışık değiller kimlikleri ile o kadar….Söylenecek daha çok söz var… Söylemek isteyen var mı?
Türkiye’de yaşanan eşcinsel ilişkiler nasıldır,nereye gitmektedir..vs.gibi ilgilisine hitab eden güzel bir çalışma.Lânetlenen,aşağılanan,şiddet için geçerli bir mazaret olan,para karşılığı satılan,bizzat erkeklerce istismar edilen eşcinselliğin;2 binli yılların Türkiye’sinde nasıl tanımlandığı ve nasıl yaşanmaya çalıştığını kendi ağızlarından ve klavyelerinden(çünki bazıları internet üzerinden gerçekleşmiş) tanık oluyoruz..
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
ötekileştirmenin diğer bir boyutu da bu..özellikle erkek eşcinsellere bakış korku romanını aratmıyor homofobik yapıdan kurtulamayan insanlar bastırılmış duygularını nereye kusacağını bilemiyor..
eşcinsel kadınlar kadar güzel olmayan ama yinede okunması gereken bir kitap “eşcinsellik bir tercih değil,hastalıkda değil” bunu anlamak isteyenlere çok güzel bir yapıt. Ama bence birçok eksiği ve yazarın sormadığı,gereksiz yere sorduğu bir çok soruyuda içeriyor.
Son günlerde görünürlükleri çeşitli sosyal dernek ve radyo programları sayesinde attırılmaya çalışılan; ve de artmaya başlayan eşcinsel insanların neler yaşadığını ve hayatlarında ne tür zorluklar yaşadığını, birebir insanlarla röportaj yapılarak hazırlanan bir kitap. Eşcinsel insanları tanımak ve anlamak isteyen herkesin okuması gereken bir kitap.
Eşcinsel olmanın rahatlığı ve toplum tarafından her zaman dışlanacağını bilmenin ezikliği vardır tüm eşcinseller üzerinde. Onlara açılmayan kapı yoktur, ancak bir yandan da bu kapıları açanlar onları reklam malzemesi olarak kullanmaktan tutunda, onlar üzerinden bir pazar oluşturmaya çalışanlara ve daha nicelerine tanıklık ettiğim için söyleyebilirim ki eşcinsel olmak dünyanın en büyük kelepçeli özgürlüğüdür. Peki ya siz evinizde bir eşcinselin yaşadığını duysanız ne yapardınız? aslında Türkiye eşcinsel kitle sayısı açısından dünya üzerindeki sayılı ülkelerden biridir, sadece barışık değiller kimlikleri ile o kadar….Söylenecek daha çok söz var… Söylemek isteyen var mı?
Türkiye’de yaşanan eşcinsel ilişkiler nasıldır,nereye gitmektedir..vs.gibi ilgilisine hitab eden güzel bir çalışma.Lânetlenen,aşağılanan,şiddet için geçerli bir mazaret olan,para karşılığı satılan,bizzat erkeklerce istismar edilen eşcinselliğin;2 binli yılların Türkiye’sinde nasıl tanımlandığı ve nasıl yaşanmaya çalıştığını kendi ağızlarından ve klavyelerinden(çünki bazıları internet üzerinden gerçekleşmiş) tanık oluyoruz..