Gazeteci Zeynep Atikkan, beş yıl boyunca Avrupa başkentlerinde yeni popülist sağın nasıl ve neden yükselişe geçtiğini anlamak için farklı görüşten kişilerle parti bürolarında, seçim karargâhlarında, üniversite kampüslerinde yüz yüze söyleşiler yaptı. Avrupa’nın aşırı sağcı, radikal sağcı, ya da yeni-popülist diye tanımlanan partilerinin liderlerine, çokkültürlülük, göçmen politikaları, Avrupa Birliği’nin geleceği, İslam ve Avrupa gibi konularda sorular yöneltti.AvrupaAşırı sağın gelişimini ülke ülke inceleyen Atikkan, özellikle bu yıl yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sağladıkları oy artışından sonra bu partilerin artık marjinal ya da geçici vakalar olarak görülemeyeceğini, Avrupa alanı üzerinde doğrudan söz sahibi haline geldiklerini vurguluyor. Sistemli bir şekilde kültür temelli bir ırkçılığa, göçmen ve özellikle de müslüman düşmanlığına başvuran bu partiler, öyle görünüyor ki, yıllardır merkezdeki sağ ve sol partilerin yarattığı boşluğa oynuyorlar. Aşırı sağın bu yükselişi, kendi değerlerini başkalarıyla paylaşmak yerine, “Avrupa benim, ya benim gibi olacaksın, ya terkedeceksin” diyerek onları dışlayan güçlü bir zihniyet yarattı.Atikkan’ın kitabı son yıllardaki Avrupa merkezli siyasi gelişmelere kapsayıcı, ayrıntılandırılmış bir ışık düşürüyor.
Avrupa’nın Suriye’de kaybettiği, Ukrayna’da seyretmekle yetindiği savaşlar bugün aşırı sağın yükselişinin asıl sebebi. Kriz zamanları insanları muhafazakarlaştırır ve “öteki” ayrımını güçlendirir. Soğuk Savaş sonrası yeni milenyumda, Avrupa merkez partileri tarafından geçmişin utanç hatırası gibi görülen Faşist ve otoriter parti programlarının tekrar ortaya çıkması için tek engel ABD’nin hala temsil edebildiği liberalizm ve NATO’nun sağladığı koruma. Yoksa yirmi yıl içinde kravatlı yeni Mussolini’leri ve Hitler’leri Avrupa sokaklarında görmek abartılı bir kabus değil.
AB-Turkiye iliskileri, Avrupa’nin ortadogu ve Turkiye politikalarini anlamak adina okunmasi gerektigini dusunuyorum. Bu alanda Turkce yazilmis cok kiymetli bir eser.
Farklı ülkelerden farklı düzeyde insanlarla yapılan röportajların kitabı zenginleştirdiğini düşünüyorum. Avrupa aşırı sağının bugünkü durumunu anlayabilmek için okumaya değer bir kitap.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Avrupa’nın Suriye’de kaybettiği, Ukrayna’da seyretmekle yetindiği savaşlar bugün aşırı sağın yükselişinin asıl sebebi. Kriz zamanları insanları muhafazakarlaştırır ve “öteki” ayrımını güçlendirir. Soğuk Savaş sonrası yeni milenyumda, Avrupa merkez partileri tarafından geçmişin utanç hatırası gibi görülen Faşist ve otoriter parti programlarının tekrar ortaya çıkması için tek engel ABD’nin hala temsil edebildiği liberalizm ve NATO’nun sağladığı koruma. Yoksa yirmi yıl içinde kravatlı yeni Mussolini’leri ve Hitler’leri Avrupa sokaklarında görmek abartılı bir kabus değil.
AB-Turkiye iliskileri, Avrupa’nin ortadogu ve Turkiye politikalarini anlamak adina okunmasi gerektigini dusunuyorum. Bu alanda Turkce yazilmis cok kiymetli bir eser.
Çok teorik olmayan, radikal sağa dair çeşitli analizler barındıran röportajlar.
Farklı ülkelerden farklı düzeyde insanlarla yapılan röportajların kitabı zenginleştirdiğini düşünüyorum. Avrupa aşırı sağının bugünkü durumunu anlayabilmek için okumaya değer bir kitap.