1942 yılının sert kışında Leningrad Alman birlikleri tarafından kuşatılmış durumda. Şehrin üstüne durmadan bombalar yağıyor, halk açlıktan ve hastalıktan kırılıyor. 12 yaşındaki Oleg hasta annesine bir kâse sulandırılmış çorbayı bulmakta bile büyük güçlükler yaşıyor. Şehrin dışında bir tarlada patates bulabileceğini öğrenince, tüm tehlikeleri göze alarak oraya gitmeye karar veriyor. Arkadaşı Nadya ile birlikte Rus ve Alman mevzilerinin arasından geçerek bu tarlaya ulaşmaya çalışıyorlar. Ama birden çocukların etrafını düşman Alman askerleri sarıyor. Bundan sonra yaşadıkları, Oleg’e savaşın ne kadar anlamsız ve insanlık dışı olduğunu gösteriyor.
Savaşa bir cocugun gozunden bakiyoruz. Savaş iyi ve kotulerin savasi degildir ,iki tarafta da hem iyi insanlar vardir hem de kötü .11 yasindayim.simdiye kadar okuduklarimdan cok farkli cok guzel bir kitapti
Bu kitabı 9 yaşındaki kızıma almıştım, savaş konulu diye okumayınca ben okudum. Çok beğendim, çocuk kitabı gibi değil, hayat/hayatta kalma/ savaş kavramları üzerinde insanı düşündürüyor. Beğendim. Bence 12-13 yaş ve üzeri için uygun, küçük yaştakileri biraz üzebilir içerik… yazarın özgeçmişi de ayrıca ilginç.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Savaşa bir cocugun gozunden bakiyoruz. Savaş iyi ve kotulerin savasi degildir ,iki tarafta da hem iyi insanlar vardir hem de kötü .11 yasindayim.simdiye kadar okuduklarimdan cok farkli cok guzel bir kitapti
Kuzenim şuan 2.sınıfta bir günde okuyup bitirdi..
Okunmalı, tavsiye ediyorum. NEFRET İÇİNDE YAŞAMAMIZ GEREKİYORSA ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜN BİZE NE YARARI OLUR?
Bu kitabı 9 yaşındaki kızıma almıştım, savaş konulu diye okumayınca ben okudum. Çok beğendim, çocuk kitabı gibi değil, hayat/hayatta kalma/ savaş kavramları üzerinde insanı düşündürüyor. Beğendim. Bence 12-13 yaş ve üzeri için uygun, küçük yaştakileri biraz üzebilir içerik… yazarın özgeçmişi de ayrıca ilginç.