Asya kıtasından ilk kez Nobel ödülü alan Rabindranath Tagore 30'lu ve 40'lı yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir okur çevresine ulaşmıştı. Türk okuru Tagore'u o dönemde öyküleri ve düzyazı şiirleri ile tanıdı.Son 50 yıl içinde Hindistan dışında bir unutulmuşluğa terk edilmiş olan Tagore son dönemde bir yeniden doğuş yaşamakta.Bu kitap Tagore'un seçme şiirlerinden ve öykülerinden oluşuyor. Daha da önemlisi bugüne dek Türk okurunun hiç okuma fırsatı bulamadığı mektuplarından da yapılmış bir seçki kitabın başında yer almakta.Rabindranath Tagore / Profil, Bu eşsiz yazarı yeniden Türkokuruyla buluşturuyor.
Tekrar tekrar okuduğum, her elime aldığımda “Nasıl oluyor da bu kadar duru bir dil, bu kadar etkileyebiliyor insanı?” demekten kendimi alamadığım bir kitap. Tagore’un hayata bakış ve hayatı algılayış biçimi hayranlık uyandırıyor. Belki de hepimizin baktığı daha doğrusu bakmakla yetindiği şeyleri bizden farklı olarak o, görebiliyor. Buna en güzel örneklerden birisi: “Küçük çiçek tomurcuklanınca bağırır: Sevgili Dünya, solma, n’olursun.” İşte bu ve buna benzer pek çok lirik parça bulacaksınız kitapta. Bu kitabı okumamakla, kendinize ciddi bir haksızlık yaparsınız. Mutlaka okuyun.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
hint edebiyatının önde gelen isimlerinden olan Tagore’un bir kitabı.
Harika bir dil ile bir şaheser ortaya çıkmış
Tekrar tekrar okuduğum, her elime aldığımda “Nasıl oluyor da bu kadar duru bir dil, bu kadar etkileyebiliyor insanı?” demekten kendimi alamadığım bir kitap. Tagore’un hayata bakış ve hayatı algılayış biçimi hayranlık uyandırıyor. Belki de hepimizin baktığı daha doğrusu bakmakla yetindiği şeyleri bizden farklı olarak o, görebiliyor. Buna en güzel örneklerden birisi: “Küçük çiçek tomurcuklanınca bağırır: Sevgili Dünya, solma, n’olursun.” İşte bu ve buna benzer pek çok lirik parça bulacaksınız kitapta. Bu kitabı okumamakla, kendinize ciddi bir haksızlık yaparsınız. Mutlaka okuyun.