Serçe, bol ödüllü bir yapıt: İlk yayımlandığı 1996'da Entertainment, Weekly dergisi tarafından yılın en iyi on kitabından biri seçildi. 1997'de İngiliz Bilimkurgu Yazarları Kurumu tarafından En İyi Roman ödülüne layık görüldü. Sırasıyla James Tiptree Jr., Arthur Clarke ve John W. Campbell edebiyat ödüllerini de topladı. İyi bilimkurgunun iyi edebiyat olduğunun ve bilimkurgunun yalnızca özel tutkunları tarafından değil, bütün edebiyat okurlarınca severek okunabileceğinin en yakın tarihli kanıtı...Herşey uzaydan gelen düzensiz sinyalleri tarayan Arechibo radyo vericisindeki görevlinin şarkışı fark etmesiyle başladı. Şarkı Rakhat adı verilen bir gezegenden geliyordu ve tek kelimeyle olağanüstüydü. Aralarında üç cizvitin bulunduğu sekiz kişilik mürettebattan oluşan Rakhat misyonunun yola koyulması fazla zaman almadı.Cizvit bilim adamları dinlerini yaymaya değil, öğrenmeye gidiyorlardı. Tanrının başka çocuklarını tanımak ve sevmek için gidiyorlardı. Cizvitleri keşfedilen yerlerin en uzak sınırlarına götüren hep o aynı nedenle hareket etmişlerdi: Ad majorem Die gloriam, Tanrının şanını yüceltmek içik...Zarar vermek gibi bir niyetleri yoktu, ta ki...
Herhalde Türkiye’de uzay ve gelecek ile ilgili güzel bir bilim kurgu romanının çok satmaması için yapılabilabilecek en akıllıca davranış, kapak resmini bir rahip olarak tasarlamaktır. Yurtdışı versiyonlarının hemen hepsinde uzay teması var.
Bilim kurgu kısminda pek cok detay dusunulmus, bu da insanı etkiliyor. Yazarin antropolog olmasi ve esinin muhendis olmasi bunda etkili olmuş gibi görünüyor. Baska gezegene gidecek olan ekibin üstun körü secilmesi gibi bazı detaylar göze batsa da bence onemli olan kısım bu degil. Bir sekilde o ekibin Rakhat’a ulasmasi ve orada ve öncesinde yasadiklari. Kitabi okurken karakterleri yakindan taniyor gibi hissediyorsunuz. Bir yobaz dindar, bir asırı pozitivist, bir özgürlükçü gibi uçlarda yasayan tiplemeler yerine, karmasalarina ve sorularina ragmen tercihlerinin farkliligiyla gordugumuz gercek insanlar anlatilmis. Goruslerine tumuyle katilmasam da uzun sure etkisinden cikamayacagim bir roman, bir dram. Mary Doria Russell okumaya deger.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bir dakika bile sıkılmak mümkün değil
Herhalde Türkiye’de uzay ve gelecek ile ilgili güzel bir bilim kurgu romanının çok satmaması için yapılabilabilecek en akıllıca davranış, kapak resmini bir rahip olarak tasarlamaktır. Yurtdışı versiyonlarının hemen hepsinde uzay teması var.
“Bir rahip ve bilimkurgu mu? Hadi canım!” demeyin alın ve okuyun. Pişman olmazsınız.
Akıcı bir bilim-kurgu kitabı. Tavsiye ederim.
Bilim kurgu kısminda pek cok detay dusunulmus, bu da insanı etkiliyor. Yazarin antropolog olmasi ve esinin muhendis olmasi bunda etkili olmuş gibi görünüyor. Baska gezegene gidecek olan ekibin üstun körü secilmesi gibi bazı detaylar göze batsa da bence onemli olan kısım bu degil. Bir sekilde o ekibin Rakhat’a ulasmasi ve orada ve öncesinde yasadiklari. Kitabi okurken karakterleri yakindan taniyor gibi hissediyorsunuz. Bir yobaz dindar, bir asırı pozitivist, bir özgürlükçü gibi uçlarda yasayan tiplemeler yerine, karmasalarina ve sorularina ragmen tercihlerinin farkliligiyla gordugumuz gercek insanlar anlatilmis. Goruslerine tumuyle katilmasam da uzun sure etkisinden cikamayacagim bir roman, bir dram. Mary Doria Russell okumaya deger.