Görmediğiniz şeylere inanır mısınız? Peki ya gördükleriniz, "gösterilen" ama gerçekliği tartışılır görüntüler ise buna ne kadar inanabilirsiniz?Bakmak ile görmek arasında bazen korkunç bir uçurum oluşur. Göz, edilgen bir yapı içinde sadece seyredip tepki de vermeyince, görüntü yalan söylemeye başlar.Yaşadığımız yüzyıl, görüntünün ve görmenin iktidarıyla şekilleniyor. "Global köy"ün fotoğraf, televizyon, sinema, bilgisayar ve internet gibi en ışıltılı teknolojik araçları, "homo saphiens (düşünen insan)"ın yerine "homo videns (gören insan)'ı inşa ediyor.Dünyayı, saatlerce karşısına kilitlenerek izlediği televizyondan tanıyan "ekran çocukları"ndan, görüntü sihrine dayalı propagandaların sürekli bombardımanı altında kalan yetişkinlere kadar, hepimiz bu gücün kuşatması altındayız.İtalya'nın son yüzyıldaki önemli düşünürlerinden biri olan Giovanni Sartori, bu kitabında televizyon ve postmodern düşünce bağlamında, görüntünün gücüne dair çok çarpıcı yorumlarda buluyor. Sunuş yazısında belirtildiği gibi, elektronik medya ile yaratılan sözde 'gören insan'ın, "nasıl bir uyku imparatorluğu vatandaşına dönüştüğünü, sorgulayan bir dille anlatarak, en azından düşünsel eylemsizliğimez bir son vermeyi" amaçlıyor.
“Fazla ışıktan kör, yoğun iletiden enformasyon oburu olurken, aldatılmış bakışlarımızı çevirdiğimiz gösterinin, uyuma arzusundan başka bir şey ifade etmeyen, modern toplumun gördüğü kötü bir düş olduğunu unuttuk.”
İletişim fakültesi öğrencilerinin okurken inanılmaz derecede sıkılacağı bir kitap. Derslerde anlatılanlar ısıtılıp tekrar önümüze sunulmuş. Konu hakkında bilgisi olanlara hiçbir artı kazandırmıyor. Maalesef okuyucuyu hiç sarmıyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
“Fazla ışıktan kör, yoğun iletiden enformasyon oburu olurken, aldatılmış bakışlarımızı çevirdiğimiz gösterinin, uyuma arzusundan başka bir şey ifade etmeyen, modern toplumun gördüğü kötü bir düş olduğunu unuttuk.”
Görenedir görene köre nedir köre ne? Bu kitabı okuduktan sonra gözlerinize asla inanamayacaksınız. Tavsiye ediyorum.
Görsel kültür – fotoğraf gibi konuları çalışanlar mutlaka okumalı.
Medyaya ilgi duyan herkesin mutlaka okuması gereken bir başvuru eseri.
İletişim fakültesi öğrencilerinin okurken inanılmaz derecede sıkılacağı bir kitap. Derslerde anlatılanlar ısıtılıp tekrar önümüze sunulmuş. Konu hakkında bilgisi olanlara hiçbir artı kazandırmıyor. Maalesef okuyucuyu hiç sarmıyor.