Liberal olsun, cumhuriyetçi olsun, bu yüzyıla damgasını vuran demokrasi anlayışlarının temeli erkektir. Cinsiyetten arınmış gibi sunulan "insan" ve "birey" kavramları kuramda da, pratikte de erkeğe işaret eder. Feminizm bu aldatmacaya meydan okudu; politikanın alanı sayılan kamusal alanla, politika dışı tutulan özel alan arasındaki sınırları sorguladı. "Özel olan politiktir" savıyla, en azından kuramsal düzeyde demokrasinin alanının genişlemesine çok önemli bir katkıda bulundu.Ama pratikte nereye varıldı? Demokrasi, toplumsal cinsiyet olarak kadınları da içerecek şekilde dönüştürülebilir mi? Anne Phillips, farklı demokrasi anlayışları ve alternatif politikaların kadınları nasıl konumladığını sergiliyor. Biçimsel eşitlik ile toplumsal eşitlik, temsil ile doğrudan katılım kavramları arasındaki gerilimi tartışıyor. "Heterojenliği ve farklılığı tanıyabilen, ama her birimizi yalnızca bir yönle tanımlayan bir özcülüğe teslim olmayan, yeni bir politik dil bulmak zorundayız," diyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Ödevime yardımcı olması için almıştım. Çok iyi bir anlatıma sahip ve ufuk açıcı bir kitap.
Cinsiyetten arınmamış demokrasinin gözler önüne serilmesini sağlanmış eserde.
benim gibi tezinde, ödevinde toplumsal cinsiyet çalışanlar için ideal bir kitap
demokrasiyi birçok ideoloji anlamında değerlendirip feminizmin bu anlamda yerini anlatan okunabilecek eser
demokrasinin kadınlar açısından değerlendirilmesi yapılmış.feminist açıdan işlenmiş