Genç adam ölen babasının eski sevgililerinden birinin düzenlediği bir çay seremonisine katılmak zorunda kalır. Bu toplantıda babasının başka bir sevgilisi ve kızıyla tanışacaktır. Seremoni çıkışında kadın onun yolunu gözlemektedir. Bu buluşma beklenmedik bir yakınlığa yol açar. Genç adamın önce kadınla daha sonra da kızıyla arasında özel bir bağ kurulacaktır.KAVABATA Yasunari, 1968 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan önemli bir yazar. Bu ödüle layık görülen ilk Japon yazarı. Eserlerinde otobiyografik izlere rastlanıyor, romanları ayrıntıların üzerine kurulu. Şiirsel bir dili var, Japon geleneklerini ve inceliğini tüm ruhuyla hissediyorsunuz onun cümlelerinde. "Bin Beyaz Turna"da fon olarak çay seremonilerini seçiyor. Kullanılan fincanlar, bu fincanlara verilen değer, onlar üzerinden kurulan ve bozulan ilişkiler. Fincanların üzerinden anlatılan duygular, fincanların içinde yaratılan bir iktidar. Ölüm, arzu, şehvet ve özlem. Duyguların akışında, duygular kadar zarif ve dokunaklı bir roman "Bin Beyaz Turna".
evet yazar Nobel ödüllü ama kitap gerek konusu gerekse anlatımı açısından çok da harika değil..yine de çay seramonileri ve Japon kültüründeki insan ilişkilerine dair pek çok şey öğrenebilirsiniz..
Japon kültürünü, Japon çay serimonilerini merak edenler için ve tabii ki, Kavabatanın tarzını sevenler için güzel kitap. Yazar bir defasında “Bu kitap, her geçen gün, gerçek çay serimoni kültürümüzü kaybettiğimiz için yeni serimonilerin eleştirisidir” demişti.
Genç adam ölen babasının eski sevgililerinden birinin düzenlediği bir çay seremonisine katılmak zorunda kalır. Bu toplantıda babasının başka bir sevgilisi ve kızıyla tanışacaktır. Seremoni çıkışında kadın onun yolunu gözlemektedir. Bu buluşma beklenmedik bir yakınlığa yol açar. Genç adamın önce kadınla daha sonra da kızıyla arasında özel bir bağ kurulacaktır.KAVABATA Yasunari, 1968 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan önemli bir yazar. Bu ödüle layık görülen ilk Japon yazarı… Eserlerinde otobiyografik izlere rastlanıyor, romanları ayrıntıların üzerine kurulu. Şiirsel bir dili var, Japon geleneklerini ve inceliğini tüm ruhuyla hissediyorsunuz onun cümlelerinde. “Bin Beyaz Turna”da fon olarak çay seremonilerini seçiyor. Kullanılan fincanlar, bu fincanlara verilen değer, onlar üzerinden kurulan ve bozulan ilişkiler… Fincanların üzerinden anlatılan duygular, fincanların içinde yaratılan bir iktidar… Ölüm, arzu, şehvet ve özlem… Duyguların akışında, duygular kadar zarif ve dokunaklı bir roman “Bin Beyaz Turna”.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
evet yazar Nobel ödüllü ama kitap gerek konusu gerekse anlatımı açısından çok da harika değil..yine de çay seramonileri ve Japon kültüründeki insan ilişkilerine dair pek çok şey öğrenebilirsiniz..
Japon kültürünü, Japon çay serimonilerini merak edenler için ve tabii ki, Kavabatanın tarzını sevenler için güzel kitap. Yazar bir defasında “Bu kitap, her geçen gün, gerçek çay serimoni kültürümüzü kaybettiğimiz için yeni serimonilerin eleştirisidir” demişti.
Genç adam ölen babasının eski sevgililerinden birinin düzenlediği bir çay seremonisine katılmak zorunda kalır. Bu toplantıda babasının başka bir sevgilisi ve kızıyla tanışacaktır. Seremoni çıkışında kadın onun yolunu gözlemektedir. Bu buluşma beklenmedik bir yakınlığa yol açar. Genç adamın önce kadınla daha sonra da kızıyla arasında özel bir bağ kurulacaktır.KAVABATA Yasunari, 1968 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan önemli bir yazar. Bu ödüle layık görülen ilk Japon yazarı… Eserlerinde otobiyografik izlere rastlanıyor, romanları ayrıntıların üzerine kurulu. Şiirsel bir dili var, Japon geleneklerini ve inceliğini tüm ruhuyla hissediyorsunuz onun cümlelerinde. “Bin Beyaz Turna”da fon olarak çay seremonilerini seçiyor. Kullanılan fincanlar, bu fincanlara verilen değer, onlar üzerinden kurulan ve bozulan ilişkiler… Fincanların üzerinden anlatılan duygular, fincanların içinde yaratılan bir iktidar… Ölüm, arzu, şehvet ve özlem… Duyguların akışında, duygular kadar zarif ve dokunaklı bir roman “Bin Beyaz Turna”.