Tevhid inancının belkemiğini oluşturan Allah'ın tek ilahlığı ve rablığından uzaklaşmalar, dünya ve ahiret hayatının selametini-felahını temsil eden tevhid akidesini bozma girişimleri, her çağın en temel problemi olmuştur.Üslub ve Semantik Açıdan Kur'an ve Şefaat isimli bu eserinde Yaşar Düzenli, Tevhid ile Şirk'in adeta en yoğun çatışma alanı olan ve Tevhid'den en çok sapılan şefaat ve izin meselesini tartışmaktadır. Bu tartışmada-araştırmada Düzenli, son derece dikkatli, titiz, estetik bir üslub kullanarak parçalayıcı değil, Kur'an zemininde zihinlerin, sıhhatli tesbitlere ve sonuçlara ulaşmasını sağlayacak bir tarz benimsemiştir.
Tevhid ile Şirk’in adeta en yoğun çatışma alanı olan ve Tevhid’den en çok sapılan şefaat ve izin meselesini ele alıyor. Bildiklerimizi sorgulamak, acaba demek her zaman önemli. Dini, doğru ve kendi rotasında öğrenip anlamaya katkısı çok çok büyük bir eser.
KURAN’A GÖRE ŞEFAAT VAR MI?Ezber bozan bir bakış açısı.Mutlaka kulak kabartmak lazım.Aşağıda kitaptan alıntı bazı bölümler var. bu çerçevede ŞEFAAT kavramı tashihi zorunlu bir kavram!!!”Kur’ân’ın, muhataplarının zihinlerinde saplantılı bir şekilde bağlandıkları bir inanç tarzı olarak bulduğu bir konudur. Kendi sunduğu Allah ve ahiret tasavvuruna uygun bulmadığı için kaldırmak istediği ve fakat diğer tüm emir ve nehiylerinde uyguladığı tedricilik, anlatımda çeşitlilik, gerekçelendirerek reddetme gibi usullerin her birerlerini değişik vesilelerle kullanarak Kur’ân’ın devre dışı bı¬raktığı bu anlayış, maalesef değişik sebep ve yollarla yeniden müslümanların gündemine girebilmiştir.””Şefaat inancının en temel sebebi, antropomorfist Allah anlayışıdır. Allah’ı krala veya herhangi bir padişaha benzeterek, ilişkileride bu seviyeden sürdürme düşüncesi, otomatik olarak aracı şahıs ve kurumları doğurmuştur.””Konuyla ilgili âyetlerin yapabildiğimiz tasnifine göre, muhkem âyetlerle bu düşüncenin reddinin dışında başkaca, doğrudan şefaat düşüncesini devre dışı bırakan âyetlerin sayısı 13’dür. Bu âyetlerde bu düşünce bütünüyle reddedilmektedir, ilgili âyetlerde muhatap, bu tür inanç sahibi olan herkestir””Toplam yedi âyette de, daha çok izin kavramına dayalı olarak istisna yapılarak, farklı bir dil kullanılmıştır. “”Şefaate istisna getiren âyetlerde anahtar kavramın izin olduğu anlaşılmaktadır. Bu kavramın analizinde ulaştığımız sonuca göre izin; kullanıldığı alanla ilgili olarak, Allah’ın o şeyle ilgili kendisi için belirlediği yolu, yöntemi, ilkeyi, o şeyi kendisi yapan yasayı ifade etmektedir. Ancak yasa anlamına gelen başka terimlerin yerine izin kelimesinin kullanılmış olması, spontane ve donuk bir ilkelilikten çok, her an Allah’ın denetimi ve gözetimi altında olan, varlığını ve sürekliliğini daima O’na borçlu olan, bir yönüyle fizik, diğer yönüyle metafizik boyut taşıyan içice bir duruma işaret etmektedir. Her durumda Allah’ın izni geçerlidir. Bu izin hangi konuda olursa, o konuda Allah’ın koyduğu yasaları geçerlidir. Bu yasaların hem kefili ve hem de vekili sadece Allah’tır. Öldükten sonra diriliş haktır. Orada Allah mutlak hakimdir. Peygamberlerin etki ve yetkileri bu dünyaya aittir. Bu durum Allah’ın bu çerçevedeki izni, yani temel ilkeleridir.”
şefaat konusu Kur’an çerçevesinde derli toplu bir biçimde ve de okuyucuya geniş bir perspektif kazandırabilecek bir usluğla ele alınmış bir yapıt. yazara görüşünde katılırsınız ya da katılmazsınız. bu sizin bileceğiniz bir iştir ancak şurası yadsınamaz ki kaliteli bir çalışma olduğu su götürmez bir husustur.
şefaat konusunda tüm bildiklerimizi bir kenara bırakarak okumamız gereken bir kitap.konuyu Allahın ayetleriyle çok güzel açıklamış.konuyu merak eden,yada biraz bilen herkese bu kitabı okunmalarını tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Şefaatin nasıl anlaşılması gerektiği üzerine yazılmış bir kitap. Konuyla ilgilenenler için faydalı olabilir.
Tevhid ile Şirk’in adeta en yoğun çatışma alanı olan ve Tevhid’den en çok sapılan şefaat ve izin meselesini ele alıyor. Bildiklerimizi sorgulamak, acaba demek her zaman önemli. Dini, doğru ve kendi rotasında öğrenip anlamaya katkısı çok çok büyük bir eser.
KURAN’A GÖRE ŞEFAAT VAR MI?Ezber bozan bir bakış açısı.Mutlaka kulak kabartmak lazım.Aşağıda kitaptan alıntı bazı bölümler var. bu çerçevede ŞEFAAT kavramı tashihi zorunlu bir kavram!!!”Kur’ân’ın, muhataplarının zihinlerinde saplantılı bir şekilde bağlandıkları bir inanç tarzı olarak bulduğu bir konudur. Kendi sunduğu Allah ve ahiret tasavvuruna uygun bulmadığı için kaldırmak istediği ve fakat diğer tüm emir ve nehiylerinde uyguladığı tedricilik, anlatımda çeşitlilik, gerekçelendirerek reddetme gibi usullerin her birerlerini değişik vesilelerle kullanarak Kur’ân’ın devre dışı bı¬raktığı bu anlayış, maalesef değişik sebep ve yollarla yeniden müslümanların gündemine girebilmiştir.””Şefaat inancının en temel sebebi, antropomorfist Allah anlayışıdır. Allah’ı krala veya herhangi bir padişaha benzeterek, ilişkileride bu seviyeden sürdürme düşüncesi, otomatik olarak aracı şahıs ve kurumları doğurmuştur.””Konuyla ilgili âyetlerin yapabildiğimiz tasnifine göre, muhkem âyetlerle bu düşüncenin reddinin dışında başkaca, doğrudan şefaat düşüncesini devre dışı bırakan âyetlerin sayısı 13’dür. Bu âyetlerde bu düşünce bütünüyle reddedilmektedir, ilgili âyetlerde muhatap, bu tür inanç sahibi olan herkestir””Toplam yedi âyette de, daha çok izin kavramına dayalı olarak istisna yapılarak, farklı bir dil kullanılmıştır. “”Şefaate istisna getiren âyetlerde anahtar kavramın izin olduğu anlaşılmaktadır. Bu kavramın analizinde ulaştığımız sonuca göre izin; kullanıldığı alanla ilgili olarak, Allah’ın o şeyle ilgili kendisi için belirlediği yolu, yöntemi, ilkeyi, o şeyi kendisi yapan yasayı ifade etmektedir. Ancak yasa anlamına gelen başka terimlerin yerine izin kelimesinin kullanılmış olması, spontane ve donuk bir ilkelilikten çok, her an Allah’ın denetimi ve gözetimi altında olan, varlığını ve sürekliliğini daima O’na borçlu olan, bir yönüyle fizik, diğer yönüyle metafizik boyut taşıyan içice bir duruma işaret etmektedir. Her durumda Allah’ın izni geçerlidir. Bu izin hangi konuda olursa, o konuda Allah’ın koyduğu yasaları geçerlidir. Bu yasaların hem kefili ve hem de vekili sadece Allah’tır. Öldükten sonra diriliş haktır. Orada Allah mutlak hakimdir. Peygamberlerin etki ve yetkileri bu dünyaya aittir. Bu durum Allah’ın bu çerçevedeki izni, yani temel ilkeleridir.”
şefaat konusu Kur’an çerçevesinde derli toplu bir biçimde ve de okuyucuya geniş bir perspektif kazandırabilecek bir usluğla ele alınmış bir yapıt. yazara görüşünde katılırsınız ya da katılmazsınız. bu sizin bileceğiniz bir iştir ancak şurası yadsınamaz ki kaliteli bir çalışma olduğu su götürmez bir husustur.
şefaat konusunda tüm bildiklerimizi bir kenara bırakarak okumamız gereken bir kitap.konuyu Allahın ayetleriyle çok güzel açıklamış.konuyu merak eden,yada biraz bilen herkese bu kitabı okunmalarını tavsiye ederim.