Tevfik Çavdar’ın Türkiye üzerine çok sayıda kitabı yayınlandı. Değişik gazete ve dergilerdeki makalelerini de buna eklediğimizde ülkemizin en üretken aydınlarından birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çavdar’ın bir diğer özelliği, iyi bir roman okuru olmasıdır. Çavdar her iki özelliğini de yansıtan bir kitapla çıkıyor okur karşısına. Kesintili ve birçok açıdan sorunlu tarih yazıcılığının bıraktığı boşlukları romanın tanıklığına başvurarak kapatmayı deneyen Tevfik Çavdar, bir yandan da edebiyat dünyamıza ilişkin cesur değerlendirmelerde bulunmakta ve bazı yazarların üzerini bir kalemde çizerken, kimilerinden büyük bir övgüyle söz etmektedir.Tanıklığına başvurduğu roman ve yazarların "en sevdikleri" olduğunu söylemiyor Tevfik Çavdar. Öndeyiş’te özür yerine de geçebilecek bir paragrafta Oğuz Atay, Mehmet Uzun, Sevgi Soysal, Buket Uzuner, İnci Aral ve gözdesi olan başka romancılarımıza atıfta bulunarak, "severek okuduğum birçok yazarın yapıtına yer vermediğimin farkındayım" diyor."Batılılaşma çabaları ve roman" bölümüyle açılılan tanıklık, "yüzyılın perdesi kapanırken"le sonlanmakta. Toplam onsekiz bölüme dağılmış olan bu asırlık öyküyü bir solukta okuyacak ve sonra tanıklığına başvurulan romanlardan eksik bıraktıklarınızın kapağını açacaksınız. Polisiye tutkunları için de bir küçük not... Çavdar’ın kitabında "Türkiye polisiye romanla tanışıyor" başlıklı bir bölüm de var.
Sanıraım bu kitabı en iyi Mesut Odman’ın şu satırları anlatır mizahıda barındırarak; bu kitabın, şu üç kategorideki okurlar için okunmaya değer, dolayısıyla onlara önerilebilir olduğunu sanıyorum: İster sayıca yetersiz ister değersiz bularak olsun, tarih çalışmalarını okumaktansa ya da onlarla birlikte gerçekçi romanları okumanın, bu ülkenin son yüzyılını anlamakta daha yararlı olacağını düşünenler. Okuduklarını yeniden hatırlayarak onlara ilişkin birtakım değerlendirmelerle kendilerininkini karşılaştırmak ve okumadıklarından hangilerini öne alıp hangilerini sonraya bırakarak okumaya başlayacağına karar vermek isteyenler. Türkçe ve edebiyat derslerinde kolayca ev ödevi yapmanın yollarını arayan tembel, kimilerine göre, uyanık öğrenciler.Şu kategorilerde yer alanlar içinse bu kitabın kapağını kaldırmaya bile değmez olduğu söylenebilir: Romanın eğlenmek ve hoşça vakit geçirmek için okunacağını, başka türlüsünün şu ölümlü dünyada hem ek sıkıntı kaynağı hem de zaman kaybı olduğunu düşünenler. Sanat eserinin değerinin kendisine içerilmiş olduğu, dolayısıyla tanıklık ve benzeri dışsal ölçütlerle değerlendirilemeyeceği görüşünde olanlar. Bir önceki kategorinin içinde sınıflandırılabilir olmakla birlikte, ayrıca da belirtilebilecek bir küme olarak, kişisel sayıklamalar dışındaki metinlere herhangi bir sanatsal değer yakıştırmaya elleri ve dilleri varmayanlar.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Romanlara genellikle sosyolojik ve tarihsel olarak bakan önemli bir eser.
Kimin kime tanıklığı?Yayımlanmamış yüksek lisans tezi olarak okunsa, doğru olur. Bir üniversitelinin notları, diyelim. Fazla da söylemeyelim.
mükemmel bir kitap kesinlikle okunmalı.
Sanıraım bu kitabı en iyi Mesut Odman’ın şu satırları anlatır mizahıda barındırarak; bu kitabın, şu üç kategorideki okurlar için okunmaya değer, dolayısıyla onlara önerilebilir olduğunu sanıyorum: İster sayıca yetersiz ister değersiz bularak olsun, tarih çalışmalarını okumaktansa ya da onlarla birlikte gerçekçi romanları okumanın, bu ülkenin son yüzyılını anlamakta daha yararlı olacağını düşünenler. Okuduklarını yeniden hatırlayarak onlara ilişkin birtakım değerlendirmelerle kendilerininkini karşılaştırmak ve okumadıklarından hangilerini öne alıp hangilerini sonraya bırakarak okumaya başlayacağına karar vermek isteyenler. Türkçe ve edebiyat derslerinde kolayca ev ödevi yapmanın yollarını arayan tembel, kimilerine göre, uyanık öğrenciler.Şu kategorilerde yer alanlar içinse bu kitabın kapağını kaldırmaya bile değmez olduğu söylenebilir: Romanın eğlenmek ve hoşça vakit geçirmek için okunacağını, başka türlüsünün şu ölümlü dünyada hem ek sıkıntı kaynağı hem de zaman kaybı olduğunu düşünenler. Sanat eserinin değerinin kendisine içerilmiş olduğu, dolayısıyla tanıklık ve benzeri dışsal ölçütlerle değerlendirilemeyeceği görüşünde olanlar. Bir önceki kategorinin içinde sınıflandırılabilir olmakla birlikte, ayrıca da belirtilebilecek bir küme olarak, kişisel sayıklamalar dışındaki metinlere herhangi bir sanatsal değer yakıştırmaya elleri ve dilleri varmayanlar.