Hazreti Mevlâna, Yaradan’a gönül veren, dünyadaki bütün yaratılanları Yaradan’dan ötürü sevmeyi ve bizlere sevgiden söz etmeyi öğreten bir aşk piridir. “Denizi bir testiye dökersen ne kadar alır? Bir günün kısmetini…”İşte deniz, nasıl testiye kabın genişliği kadar sığarsa, Mevlâna da kelime kalıplarına ve bizim idrakimize, istidadımız nispetinde sığar. Zaten Mevlâna en kuvvetli, en üstün idrakin de ötesindedir. Mevlâna büyük bir Hak aşığıdır. Aşkın efendisidir. Aşkta yok olmuştur. Bizzat aşktır. Aşkın ne olduğunu soranlara; “Benim gibi ol da bil, ister nur olsun, ister karanlık, o olmadıkça, onu tamamıyla bilemezsin,” buyurur. İnsan düşüncesine yepyeni bir mesaj veren ve İslam düşünürlerinin fikir ve sistemlerini, inanç akidelerini ruh, akıl ve sevgi üçgeni içinde sunan, insanlığa ahlâk, din, ilim ve akıl yolunda heyecan katarak yeni ufuklar açan Mevlâna’nın insan düşüncesine verdiği en büyük mesaj aşk, sevgi ve birliktir. Hz. Mevlâna sevginin, barışın, kardeşliğin, hoşgörünün sembolüdür.Mesnevi’den, Divan-ı Kebir’den ve Fihi Ma-Fih’ten derlenmiş bu kitap; Mevlana Felsefesi’nin derinliğini ve evrenselliğini bir kez daha hissetmenizi sağlayacak…