“Muhacir derlerdi bize. Çocuk aklımızla bu sözcüğün anlamı üzerinde düşünmezdik. Ama bir farklılığı anlattığını hissederdik” Özyürek’in kitaba yazdığı önsözünün hemen başında yer alan bu satırlar, sürükleyip çocukluk yıllarına götürüyor bizi ister istemez. Evet “muhacir derdik onlara. Hemen her mahallede bulunurlardı ve “muhacir” kelimesinin anlamını bilmeden kullanırdık, işte öylesine. Kelimenin nasıl bir yürek yangınına işaret ettiğini kavrayabilmek için Balkan bozgunlarını, evladı fatihan’ı, mübadeleyi öğrenmemiz gerekecekti. Öğrendikten sonra da, daha bir sokulacaktık yanlarına, daha bir samimiyetle kucaklayacaktık kendilerini.“Anlatın” diyecektik, “Nasıldı Balkanlar, Varna boylarında, Tuna kıyılarında gezinmek nasıldı”. Gözbebeklerindeki hüzünleri ve kirpiklerindeki yaşları gizlemeden anlatacaklardı doğup büyüdükleri, suyunu içip havasını soludukları diyarları.Bu kitap bir yürek yangınının ifadesidir.Sefa KaplanHürriyet Gazetesi
kitapta bir dönem batı trakyaya yerleşmiş olan anadolu türklerinin mübadele ile anadoluya olan göcleri ve yolculuk boyunca çekilen sıkıntılar anlatılmaktadır. ayrıca vatana döndükten sonraki yerleşme sıkıntıları toplumun diğer kesimleriyle olan sorunları anlatılmış ..okunabilir.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
bu kitap gibi daha pek çokları yazılmalı, daha pek çok filmler çekilmeli muhacirler hakkında. çok güzel bir kitaptı.
kitapta bir dönem batı trakyaya yerleşmiş olan anadolu türklerinin mübadele ile anadoluya olan göcleri ve yolculuk boyunca çekilen sıkıntılar anlatılmaktadır. ayrıca vatana döndükten sonraki yerleşme sıkıntıları toplumun diğer kesimleriyle olan sorunları anlatılmış ..okunabilir.