Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Hobbit ve Felsefe

Kategori: Felsefe-Düşünce Yazar: Eric Bronson Yayınevi: Ithaki Yayınları

Hobbit ve Felsefe

Tanıtım Bülteni
Maceracı bir ruh ile kişisel gelişim arasında nasıl bir bağ vardır?Bilbo’nun karakterindeki dönüşümün kökenlerini nerede aramalıyız?Orta-Dünya’da şan, şöhret, kibir, tevazu, açgözlülük gibi kavramlara felsefi açıdan nasıl yaklaşabiliriz?Hobbitler oyun oynamayı neden sever?Tolkien gerçekte bir adil savaş teorisyeni miydi?Hobbit bize sanatın felsefesi hakkında neler sunabilir?Tolkien’in kahramanları aslında birer filozof mudur?Bir yanda Bilbo, Gandalf, Thorin ve Gollum; diğer yanda Aristoteles, Platon, Nietzsche ve Kant.Hobbit ve Felsefe, Bilbo Baggins ile yeni tanışacak okurlar, yıllarını Tolkien’in eserlerine veren Orta-Dünya takipçileri ve felsefe meraklıları için benzersiz bir kitap.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Hobbit ve Felsefe PDF 6.23 MB İndir
Hobbit ve Felsefe EPUB 6.96 MB İndir
Hobbit ve Felsefe MOBI 5.49 MB İndir
Hobbit ve Felsefe ODF 5.86 MB İndir
Hobbit ve Felsefe DJVU 7.32 MB İndir
Hobbit ve Felsefe RAR 4.76 MB İndir
Hobbit ve Felsefe ZIP 4.39 MB İndir

ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ

Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Hobbit ve Felsefe PDF 6.23 MB İndir

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Orta Dünya’da yürümek bile başlı başına bir araştırma konusu olabilir.
Solnit sağ olsun, yürümenin erdemini şöyle bir çekip çevirmiştir. Rousseau, Wordsworth, Nietzsche ve daha pek çoğu, yürümenin insana ettiklerini anlatır, iyi de olur. Yürümek bazen spordur, düşüncenin ilk pırıltısıdır ve daha pek çok şeydir. Orta Dünya’ya gelince konu çatallanıyor; fedakârlık, tercihler, şans derken anlatıların pek çok açıdan incelenebiliyor. Bu derlemede çıkış noktası Hobbit olsa da Orta Dünya bütün olarak ele alındığında Silmarillion’a ve üçlemeye de göz atma şansımız oluyor.

Giriş bölümü macera güzellemesi. Maceralar gerçekten de gereksiz ve rahatsız edici midir yoksa hayatın getireceği heyecanların tek kaynağı mı? Herkesin kendi cevabı olacaktır, bizi ilgilendiren Bilbo’nun sıcak ve huzurlu evini bırakıp soğuk, tekinsiz dünyaya adım atması. Bunu yapabildi ve adı tarihe yazıldı. Evini hiç bırakmayabilirdi, bu durumda onu suçlayacak mıydık? Ailesinin bir tarafı maceralardan maceraya atılmış, diğer tarafı rahatına düşkün. Her ihtimale açık bir durum ama ne olduğunu biliyoruz, ben kendi adıma Bilbo’ya müteşekkirim. Helal sana koca yürekli küçük adam!

Bilbo’nun bu cesaretinin incelendiği bir makalede Sokrates’in “kendini tanı” anlayışı üzerinden çekilecek acıların ve yaşanacak mutlulukların yaşama dair en gerçek duygular olduğu söyleniyor. Bilgelik söz konusuysa eğer, binlerce yıl boyunca yaşayan adamların yanında Bilbo’nunki büyük bir değişim. Pippin, Gandalf ve Boromir’le birlikte ele alındığı zaman Bilbo’nun dönüştüğü kişi yaşama daha açık, tehlikelerin hayatın güzel yanlarıyla birlikte geldiğini daha iyi anlamış biri. Aristoteles, ahlaki erdemin yaşama içkin olduğunu söylüyor ve bu söylemin orta yerine Bilbo’yu alabiliriz.

Tao’yla alakalı makaleyi ilgiyle okudum, keşke I Ching’i daha iyi bilseydim diye hayıflandım. Boş olun, su olun, şu olun, bu olun dendiği zaman aklıma akış geliyor ama suya bırakılmış bir gemi gibi değil, gemi olduğunuzu dahi unuttuğunuz bir bilinç düzeyine ulaştığınızda oluyorsunuz. Orta Dünya’da kimler ham, kimler pişti, bir bakıyoruz.

Smaug hamdır, Thorin de bir noktaya kadar öyle. Tao der ki doğanıza uygun hareket edin, rahat bir yaşam sürdürmek isterseniz sürdürün ama iş mülkiyete gelince orada bir nüans var; istifçilik ruhu kemirir. Smaug doğası ne gerektiriyorsa onu yapar; hazinelerin içinde rahat eder ama sahiplenmenin zehri öylesi yoğundur ki hazineyi sadece görenlere dahi bulaşan bir hastalık halini almıştır, bu yüzden Thorin Dayı sağ olsun, savaşa kadar vardırmıştır olayı.

Yaratıcılık da bu açıdan incelenebilir. Goblinler yaratıcı bir ırktır, güzel olmasa da faydalı makineler üretirler ama bu makinelerin üretilme sebepleri ve kullanılış amaçları işe çomak sokar. Baba Tolkien’ın oğluna yazdığı bir mektupta, üretilen makinelerin arzuyu tetikleyici bir işleve sahip olduğu bahsi geçer. “Tao felsefesini benimsemiş biri için sorun makinelerin kendisi değil, bizi doğamızı ve insanlığımızı feda etmek pahasına gönüllü olarak onların faydasına teslim olmaya iten cezbedici etkileridir.” (s. 43) Atomu parçalamak bir şey, üretilen enerjiyi yıkım için kullanmak başka bir şey. Lütfen yıkmayalım, istiflemeyelim. Paylaşalım, dünya o zaman süper.

Makalelerin biri tamamen yürümenin fazileti üzerine. Tek alıntıyla geçiyorum: “Kanepenize uzanıp Two and a Half Men’in tekrar bölümlerini izlemek dışında bir alternatifiniz yoksa, size ilham vermeyen bir mesleği bırakıp uzaklaşmak neye yarar ki?” (s. 56)

Bunların dışında çok daha derin mevzulara giren makaleler de var, örneğin özgür iradeyi konu alan bir tanesi pek hoştu. Aslında çoğu şey Eru’nun planları dahilinde, dolayısıyla karakterlerin yaptıkları tercihlerin özgürlük bağlamında değerlendirilmesi ne kadar sağlıklı, bunun gibi olaylar. Teolojik de bir konu, pek çok kapı aralıyor.

Sonlara doğru makalelerin akademik ağırlığı artıyor. Disiplinlerarasılık söz konusu olunca Hobbit’ten bir dünya malzeme çıkıyor, onu görüyoruz. Bir de o muhteşem yolculuğu hatırlıyoruz, ne güzel!


Yazarların daha önceden çıkan Yüzüklerin Efendisi ve Felsefe kitaplarını okumuştum, onu da çok beğenmiştim aynı bu kitap gibi.


tolkien külliyatı için vazgeçilmez bir eser.


hobbit ve yüzüklerin efendisi serilerinin hayranıyım.Bu kitapta tüm hayranlarının dikkatini çekecek beğenisini kazanacaktır.


hobbit severlerin düşünvce adına okuması gereken bir kitap diye düşünüyorum. hediye olarak aldım çok beğenildi..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*