Bilindiği gibi hicret, İslam tarihinin en mühim hadiselerinden biridir. Akabe Bey'atları Müslümanlara ikinci bir vatan müjdelemiş, Mi'rac ile Peygamber Efendimize İslam'ın yücelme ve yayılma sırları gösterilmiş, hicret ile de başarının kapıları açılmıştır. İkinci Akabe Bey'atı ile başlayan teşkilatlanma hicretle ilk meyvelerini vermiş; cami, okul, cemaat, çarşı-Pazar tarzında müesseseleşme başlamıştır. Arkıt, Hz. Bilal, korkusuzca ezan okumakta, İslam cemaati vakur adımlarla cemiye gitmekte, her yaşta ve her meslekten müslümanlar Rasul-i Ekremk (s.a.v.)'den ve ashab-ı kiramın alimlerinden dersalmakta, İslam çarşı pazarı "Helale riayet harmandan kaçınma, aldanmama, aldatmama, dürüstlük, doğruluk, güveme, güven telkin etme, prensiplerinin müşahhas timsali olacak şekilde faaliyete geçmektedir.
Bütün büyük toplumsal hareketlerde çıktığı yerde kabullenilmeme olmuş, işe baş koyanlar da bunun sonucu olarak göç (hicret) etmek zorunda kalmışlardır. Gittikleri yerde kabul gören bu hareketler de daha sonrası dünyayı çepeçevre sarmıştır. Bunların en önemlisi hiç şüphesiz İslamiyet’tir. Mekke’de yayılmasına izin verilmeyen din Medine’de neşvü nema bularak bir çığa dönüşmüş, daha sonra ilk çıkış yeri Mekke ile beraber tüm dünyaya hakim olmuştur. Böylesi öneme haiz bir olayın incelemesini yapan akademisyen Hüseyin ALGÜL’ün yerinde tespitlerine okuyan herkes katılacaktır.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Bütün büyük toplumsal hareketlerde çıktığı yerde kabullenilmeme olmuş, işe baş koyanlar da bunun sonucu olarak göç (hicret) etmek zorunda kalmışlardır. Gittikleri yerde kabul gören bu hareketler de daha sonrası dünyayı çepeçevre sarmıştır. Bunların en önemlisi hiç şüphesiz İslamiyet’tir. Mekke’de yayılmasına izin verilmeyen din Medine’de neşvü nema bularak bir çığa dönüşmüş, daha sonra ilk çıkış yeri Mekke ile beraber tüm dünyaya hakim olmuştur. Böylesi öneme haiz bir olayın incelemesini yapan akademisyen Hüseyin ALGÜL’ün yerinde tespitlerine okuyan herkes katılacaktır.