Yeni ve yazınsal hayata değişim getiren tüm yapıtlar gibi sanki yabancı bir dille yazılmış.İçedönüktür, aşağılara indikçe Mallarme’ın şiiri yükselir: “Zarların atılması gereken gece yarısıIgitur merdivenlerden iner, insan tininden aşağı, şeylerin dibine gider,Kehaneti ezbere okur ve hareketi yapar.’’ Aristo bilen, Hegel, Schopenhauer, Heidegger, Kafka okuyan bir katil nasıl olur? Ya da Cibran’ın şiirlerini ezbere bilen, Kavafis’in dizelerini mırıldanan bir cellat, bir toplum mühendisi nasıl olunur?Edgar Allen Poe’nun gizemle ölen kahramanlarından haberdar, Sherlock Holmes’un cinayetleri çözmedeki zekâsının hünerlerini gösteren dedektifleri bilen bir katil nasıl cinayet işler?Astrolojiden anlayan, Psikoterapi, rüya yorumlarına ilgi duyan, Wagner’in Parsifal operasını dinleyen, Tarkovski’nin “Stalker” filmini izleyen bir cinayet şebekesinin şefi nasıl olur? Arkadaşları, dostları ve etkiledikleri nasıl yaşar?Bu katilleri gözetleyen polis bir nasıl olur? Kurbanlar nasıl olur?Zamanın ruhunu arayan ruhsuz, renksiz insanların geleceği nasıl olur? Hangi yitik cennet düşü, onlara yaşadıkları cehennemi katlanır kılar?Deniz Tural diğer kitaplarındaki insan odaklı sorgulamaları merkeze alarak, bu sorular çevresinde dönen bir kurgu yaratmış. “Cesur Yeni Dünya” ve “1984” artık ne kadar kurgusalsa, bu kitap da gelecek bir günde o kadar kurgusal kalacak.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)