Vampir romanı dediğimizde aklımıza hâlâ Dracula gelir, ama kurtadam romanı hep sahipsiz kalmıştı; Jake Marlowe ortaya çıkana kadar… O, zamanımızın bir kahramanı; gerçek bir anti-kahraman!Jake, kurtadamların sonuncusudur. 200 yılı geride bırakan Jake, içkisini elinden, sigarasını da ağzından düşürmeyen, cinsel hayatına düşkün bir kurtadamdır. Artık varoluşuyla ilgili bir krizin eşiğindedir, ancak gizemli bir şekilde, onun hayatıyla ilgili planları olan iki tehlikeli grupla, vampirlerle ve Av’la karşı karşıyadır. Hiç beklemediği bir anda tanıştığı bir kadın Jake’in hayatını altüst edecektir. Ama altüst olan sadece Jake’in hayatı mıdır?İngiliz yazar Glen Duncan, Son Kurtadam serisinin ilk kitabıyla efsaneye yeni, vahşi ve ateşli bir kimlik kazandırıyor. Sadece aksiyonu bol bir filmin erişebileceği bir sürükleyiciliğe sahip olan bu roman, aynı zamanda popüler kültüre, müziğe, edebiyata, sinemaya yapılan göndermelerle süslü. Duncan, nitelikli edebi üslubunu gotik romanın çıplak tekinsizliği ve macera romanlarının basit ama etkileyici anlatımıyla birleştiriyor.
Kitap belli bir tempoya sahip. Ne çok geriyor ne de çok durgun geçiyor. Ama biraz uzatılmış olduğunu düşünüyorum. Sanki aynı olaylar daha hızlı ilerlese daha akıcı olabilirdi.Ben çok beğenmedim.
hem sevdim hem sevmedim türünden bir kitap. kitap sürükleyici, akıcı, uslüpça hoşa giden tarzı var ancak sonunda gerçekleşenler benim tahminim doğrultusunda gerçekleşmeyince beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. ama yine de alıp okumanızı tavsiye ederim.
Bırakmakla devam etmek arasında kaldığım bir kitaptı :/ Ortalama 3 sayfada bir yazan “Filimlerde ya da romalarda böyle oluyor ama aslında böyle olmadı” cümlesi ve türevleri beni acayip sıktı. Ya bi bırak bunu ben keşfedeyim, di mi ama? Fantastik bir olaya acayip felsefi yaklaşmış 🙂 Ama fantastik yazıları seven biri olarak acaba nereye bağlayacak ne olacak sorularının cevabına duyduğum merek kitabı okumama neden oldu. Bu kitap için kötü ya da iyi gibi keskin çizgiler belirleyemadim. İlginç bir deneyimdi 🙂
Ne kitaptı be!Resmen zihinlerde oturtulmuş olan kurtadam kriterlerini tekrar düşündürme modu yarattı! O, vahşi, canavar olarak gördüğümüz, korku filmlerine konu olmuş öldürme programlı yaratıklarında bir ‘canlı’ olarak hayatta kalma savaşı verdiklerini, onlarında duyguları olduklarını okumak… şaşırtıcıydı!Jacob (Jake) Marlowe’un hayatı… Bu kitap, dünya üzerinde son kalmış olan bir kurtadamın hayatını anlatıyor! Duygularınıi dönüşüm geçirirken neler hissettiklerini, iç güdülerini, öldürmek zorunda olduklarında neler hissettiklerini… Hepimizin aklındaki o canavarı, bir canlı olarak görmemizi sağlıyor!Kitabı zaman zaman okurken sıkıldığım anlar oldu, çünkü içeriği gereği zaman zaman ağır ilerlemesi gerekiyordu ve bu durum beni zaman zaman sıktı ama yine de akıcılığından hiçbir şey kaybetmedi.Jacob, kısaca Jack Marlowe, yeryüzünde son olduğunu düşünen bir kurtadamdır. Peşinde ondan intikam almak için dolunayda dönüşmesini bekleyen DOKET’in biran önce varoluşuna son vermesini beklemektedir. Ancak işler hiç de tahmin ettiği gibi ilerlemez. Peşine düşen vampirlerden ve DOKET’ten kaçarken bir kadınla tanışır. Talulla… bu kadın Jack’in hayatını tahmin edemeyeceği şekilde değiştirip, hayatta kalma savaşı vermesine neden olur!Bir kurt adamın hayatta kalma çabasını okuyoruz. Hayatta kalma, sevdiğini hayatta tutma ve duygularını…Evet, onlar bir canavar ama onlar da bir canlı! Onlarda yaşamaya çabalıyor ve onlarında duyguları var! Bu kitap bence bunu bize gösteriyor…Her ne kadar zaman zaman sıkılsam da hiç tarzım olmayan bir tür olsa da gerçekten severek okuduğum bir kitap oldu!
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitap belli bir tempoya sahip. Ne çok geriyor ne de çok durgun geçiyor. Ama biraz uzatılmış olduğunu düşünüyorum. Sanki aynı olaylar daha hızlı ilerlese daha akıcı olabilirdi.Ben çok beğenmedim.
hem sevdim hem sevmedim türünden bir kitap. kitap sürükleyici, akıcı, uslüpça hoşa giden tarzı var ancak sonunda gerçekleşenler benim tahminim doğrultusunda gerçekleşmeyince beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. ama yine de alıp okumanızı tavsiye ederim.
çok fazla sıkıldığım bir kitap oldu. Yazarın dili epey ağır olduğundan okurken fazlasıyla zorlanmıştım
Bırakmakla devam etmek arasında kaldığım bir kitaptı :/ Ortalama 3 sayfada bir yazan “Filimlerde ya da romalarda böyle oluyor ama aslında böyle olmadı” cümlesi ve türevleri beni acayip sıktı. Ya bi bırak bunu ben keşfedeyim, di mi ama? Fantastik bir olaya acayip felsefi yaklaşmış 🙂 Ama fantastik yazıları seven biri olarak acaba nereye bağlayacak ne olacak sorularının cevabına duyduğum merek kitabı okumama neden oldu. Bu kitap için kötü ya da iyi gibi keskin çizgiler belirleyemadim. İlginç bir deneyimdi 🙂
Ne kitaptı be!Resmen zihinlerde oturtulmuş olan kurtadam kriterlerini tekrar düşündürme modu yarattı! O, vahşi, canavar olarak gördüğümüz, korku filmlerine konu olmuş öldürme programlı yaratıklarında bir ‘canlı’ olarak hayatta kalma savaşı verdiklerini, onlarında duyguları olduklarını okumak… şaşırtıcıydı!Jacob (Jake) Marlowe’un hayatı… Bu kitap, dünya üzerinde son kalmış olan bir kurtadamın hayatını anlatıyor! Duygularınıi dönüşüm geçirirken neler hissettiklerini, iç güdülerini, öldürmek zorunda olduklarında neler hissettiklerini… Hepimizin aklındaki o canavarı, bir canlı olarak görmemizi sağlıyor!Kitabı zaman zaman okurken sıkıldığım anlar oldu, çünkü içeriği gereği zaman zaman ağır ilerlemesi gerekiyordu ve bu durum beni zaman zaman sıktı ama yine de akıcılığından hiçbir şey kaybetmedi.Jacob, kısaca Jack Marlowe, yeryüzünde son olduğunu düşünen bir kurtadamdır. Peşinde ondan intikam almak için dolunayda dönüşmesini bekleyen DOKET’in biran önce varoluşuna son vermesini beklemektedir. Ancak işler hiç de tahmin ettiği gibi ilerlemez. Peşine düşen vampirlerden ve DOKET’ten kaçarken bir kadınla tanışır. Talulla… bu kadın Jack’in hayatını tahmin edemeyeceği şekilde değiştirip, hayatta kalma savaşı vermesine neden olur!Bir kurt adamın hayatta kalma çabasını okuyoruz. Hayatta kalma, sevdiğini hayatta tutma ve duygularını…Evet, onlar bir canavar ama onlar da bir canlı! Onlarda yaşamaya çabalıyor ve onlarında duyguları var! Bu kitap bence bunu bize gösteriyor…Her ne kadar zaman zaman sıkılsam da hiç tarzım olmayan bir tür olsa da gerçekten severek okuduğum bir kitap oldu!