Kitapta resmedildiği haliyle küresel medeniyet, zamanın ruhu ele avuca geçmeyen ama her şeyi yöneten bir hayalettir. ‘Şimdinin ruhu’ medya ve internet marifetiyle bütün bir yeryüzünü etkisine alıyor. Kitap zamanın ruhunun icap ettirdiği çoğulculuk ve çoğul hakikat, çok kültürlülük ve tartışma kültürüne karşı (islami) tek hakikatte, (ulus devlette) birliğin sağlanmasında ısrar ediyor, fakat küresel medeniyetten kaçışın mümkün olmadığını da sürekli ima ediyor. İslami hakikatin neden tek olduğunun müzakeresi yapılmadığı gibi, tek çözüm olarak Anadolu’nun müslümanlaşmasındaki sürece iyi bakılmasını öneriyor –o da açıklanmıyor-. Başka türlü de çok rahat anlamdırlabilecek olgular biraz zorlamayla delil kabul ediliyor. Zannediyorum kitabın birinci baskısı olduğu için imla hataları da çok fazla. Neticede kitapta başlık ve altbaşlıkta vaadedilenler yerini bulmuyor, aforizma türü cümleler öne çıksa da sözde deliller havada kalıyor. Kanaatimce yazar doğru yere bakıyor ama bulanık görüyor.