Bütün o uzun yıllar içinde aynada kendilerine ancak bir kaç kez bakabildiler; gördükleri bir başkasıydı. Uruguay askeri diktatörlüğünün, bitmez tükenmez işkencelerden dolayı yıpranmış, bir tabuttan daha büyük olmayan barakalarının yalnızlığıyla lanetlenmiş, hint fakirleri gibi zayıf 'rehineleri', bir kışladan diğerine taşınıp duruyorlardı. Nesnelerle bile konuşamıyorlardı. Hücrelerde eşya yoktu, hiç bir şey yoktu. Yeni bir işkence raundunun habercisi olabilecek parmaklıklı kapıların her gürültüsüyle veya postal sesleriyle havaya sıçrayarak, buz gibi soğuk beton zemin üzerinde uyuyorlardı. Bazen onlara su ile verilmiyordu, o zaman kendi idrarlarını içiyorlardı. Bazen yemek verilmiyordu, o zaman sinek, solucan, kağıt, toprak yiyorlardı. Bazen bir mucize gerçekleşiyordu: Serin bir esinti, örülmüş pencerelerdeki bir delikten içeriye portakal kokusu taşıyordu, ya da içeriye ince bir ışık çizgisini düşürüyordu, belki de delikte içeriye girme yolunu bulan bir kuştüyü oluyordu. Bazen duvardan, yan hücredeki tutuklunun verdiği bir haber duyuluyordu; parmak tıkırtılarıyla iletilen bir mesaj...
Bazen bir mucize gerçekleşiyordu: Serin bir esinti, örülmüş pencerelerdeki bir delikten içeriye portakal kokusu taşıyordu, ya da içeriye ince bir ışık çizgisini düşürüyordu, belki de delikte içeriye girme yolunu bulan bir kuş tüyü oluyordu. Bazen duvardan, yan hücredeki tutuklunun verdiği ir haber duyuluyordu; parmak tıkırtılarıyla iletilen bir mesaj…
:
:
:
BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN SAHNELER…
OYSA YAŞAMAK BU KADAR GÜZELKEN NEDEN İNTİZAR EDERİZ Kİ HAYATA…
bu kitapta bahsi geçen devrimciler daha sonra devlet başkanlığı ve bakanlık yapmışlardır. Kitabın kahramanlarından “Pepe” daha sonra çok popüler olan Uruguay devlet başkanı Mujica’dır. “Nereden nereye?” için güzel bir örnek.
Yapılan işkenceler mi? Şans eseri duyulmuş, dünya kamuoyuna yansımıştır. Tavsiye olunur…
Kitabın sonuna gelmemiş olsamda kitabın gerçekten okumaya değer bir kitap olduğunu belirtmeliyim. İki tutsağın duvardaki şarmaşık gibi hayatta kalmak ve yaşadıklarını anlatmak için vermiş olduğu metre karelere sığdırılmış hayatlarını aktarmakta. Urguay askeri darbesiyle başlayan olay 10 yılık bir öyküyü bir direnişi anlatmakta. Bu öykü çok tanıdığımız F tipi hapishanelerinden gerçek yüzünü bize aktarmakta ayrıca bence hem kendi yaşantınıza hem cevrenizdeki yaşantılara tekrar bir bakış için iyi bir pencere diye değerlendiriyorum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
darbeden sonra 12 yıllık esaret yaşayan bir aydının kitabı
Bazen bir mucize gerçekleşiyordu: Serin bir esinti, örülmüş pencerelerdeki bir delikten içeriye portakal kokusu taşıyordu, ya da içeriye ince bir ışık çizgisini düşürüyordu, belki de delikte içeriye girme yolunu bulan bir kuş tüyü oluyordu. Bazen duvardan, yan hücredeki tutuklunun verdiği ir haber duyuluyordu; parmak tıkırtılarıyla iletilen bir mesaj…
:
:
:
BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN SAHNELER…
OYSA YAŞAMAK BU KADAR GÜZELKEN NEDEN İNTİZAR EDERİZ Kİ HAYATA…
bu kitapta bahsi geçen devrimciler daha sonra devlet başkanlığı ve bakanlık yapmışlardır. Kitabın kahramanlarından “Pepe” daha sonra çok popüler olan Uruguay devlet başkanı Mujica’dır. “Nereden nereye?” için güzel bir örnek.
Yapılan işkenceler mi? Şans eseri duyulmuş, dünya kamuoyuna yansımıştır. Tavsiye olunur…
Bir insan hayatında neler yaşayabilir, ne zorluklara göğüs gerebilir. Okuyunca şaşırmadan edemeyeceksiniz.
Kitabın sonuna gelmemiş olsamda kitabın gerçekten okumaya değer bir kitap olduğunu belirtmeliyim. İki tutsağın duvardaki şarmaşık gibi hayatta kalmak ve yaşadıklarını anlatmak için vermiş olduğu metre karelere sığdırılmış hayatlarını aktarmakta. Urguay askeri darbesiyle başlayan olay 10 yılık bir öyküyü bir direnişi anlatmakta. Bu öykü çok tanıdığımız F tipi hapishanelerinden gerçek yüzünü bize aktarmakta ayrıca bence hem kendi yaşantınıza hem cevrenizdeki yaşantılara tekrar bir bakış için iyi bir pencere diye değerlendiriyorum.