Calvino'nun Görünmez Kentler'inde Marco Polo, Kubilay Han'a bildiği tüm kentleri anlattığını söyleyince Han, "hiç sözünü etmediğin bir kent kaldı," der azarlayarak: "Venedik!"Marco gülümser: "Bunca zaman ne anlattım sanıyorsun ki sana? Ne zaman bir kent anlatsam Venedik'le ilgili bir şeyler söylüyorum. Diğer kentleri anlamak, farklılığını kavramak istiyorsam, gizli bir ilk kentten yola çıkmak zorundayım. Benim için bu, Venedik!"Peki Ertuğrul Emin Akgün için bu gizli ilk kent neresi?Büyükçekmece değilse bu gizli kentin adı, kesin korku! Öykülerinde fiilen görülmeyen ama derinlerde bir dip akıntı gibi varlığını hissettiren korku. O bizden korkuyor. Hepimizden. Ve korku-nç- gözlükleriyle bize bakıyor. Görüyor. Biz de ondan korkmalıyız.Metrobüslerden, dövüş kulübünden, filmlerden, oyunlardan, teneffüslerden, düşlerden, yirmilik dişlerden, minibüslerden, edebi bilmecelerden kopup gelen bu yeni dile hazır mısınız? Yani gerçekten hazır mısınız? Gerçekten mi?-Aykut Ertuğrul-
“Farklı” olanın peşinden gidiyor Ertuğrul Emin Akgün. Bunu yaparken biz okurları da peşinden sürüklüyor. Bol bol göndermelerin olduğu, dilin eğilip büküldüğü, sıklıkla zaman-mekan konusunda yanılgıya düşüren harika öyküler. Tavsiye ederim.
Esprili üslubu ve farklı anlatım teknikleri hoşuma gitti, okuduğum için memnunum. Bir noktadan sonra sanki ben okumadım yazar kendi anlattı* ben karşısına geçip dinledim, çoğu zaman gülümsedim, bazen de anlayamadım.
*sanıyorum bu noktada kafamda yazarın sesini duymaya başladım. Öykünün sonuna geldiğimde ise kahramanlar gibi ben de yazarı merak ettim, sanırım onlar buldular ve yeni bir hikayeye başladılar ama yazarın hikayesi bittiği için ben devamını okuyamadım .
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
“Farklı” olanın peşinden gidiyor Ertuğrul Emin Akgün. Bunu yaparken biz okurları da peşinden sürüklüyor. Bol bol göndermelerin olduğu, dilin eğilip büküldüğü, sıklıkla zaman-mekan konusunda yanılgıya düşüren harika öyküler. Tavsiye ederim.
Güzel bir öykü kitabı diyecek çok bir şey yok.
Yazarın bir anlatım gücü var, kabul. İlerleyen vakitlerde daha iyi öyküler yazabilir. Ama şuan için çok beğenmedim.
Aykut Ertuğrul’un tanıtım yazısı üzerine almıştım. Kampanyadan yararlanarak yeni kalemlerle tanışmalısınız.
Esprili üslubu ve farklı anlatım teknikleri hoşuma gitti, okuduğum için memnunum. Bir noktadan sonra sanki ben okumadım yazar kendi anlattı* ben karşısına geçip dinledim, çoğu zaman gülümsedim, bazen de anlayamadım.
*sanıyorum bu noktada kafamda yazarın sesini duymaya başladım. Öykünün sonuna geldiğimde ise kahramanlar gibi ben de yazarı merak ettim, sanırım onlar buldular ve yeni bir hikayeye başladılar ama yazarın hikayesi bittiği için ben devamını okuyamadım .