Mütareke devrinin bulanık havası ve Kurtuluş Savaşı'nın ilk direnme ve örgütlenme hareketleri.Cemil birdenbire atıyla bir dev ölüsü çiğniyormuş duygusuna kapılarak ürperdi. İki gündür çoğu tırısla yol kesen hayvan, sanki yürümüyor, başını iki yana yorgun yorgun sallayarak bu dev ölüsünün üstünde dolap çeviriyordu. Ölen dev, Osmanlı İmparatorluğu'ydu...(Kitaptan sf.382)
kurtulus savasi’nin gerceklerini ogrenmede cok yardimci olan bir eser. romanda milli mucadele’nin ilkokul, lise’de ogrendigimizden cok farkli bir surecten gectigini goruyoruz. bu mucadeleye katilimin ne denli istekle(!) yapildigini ve mucadelenin ideolojik ozelliklerini yakalamak mumkun.kitabi okurken bir cok yerde kendi kendime “butun ogrendiklerim yanlis miydi peki?” diye sormuslugum vardir. bu sorgulamayi ise turkiye’nin en iyi tarih romancilarindan kemal tahir’in ustaligi sayesinde yapabilmisimdir. anlatim ve kullanilan kaynaklar ve gosterilen kanitlar yeterince inandiricidir. 1980 ihtilalinden sonra askeri yonetim tarafindan cektirilen filmin bazi “gercekleri” gosterdigi icin sonraki yonetimce yaktirilmasi kitabin bir seyler anlattiginin gostergesi.bu kadar tarihe degindikten sonra kemal tahir’in anlatimina da deginmek gerektir. kitabin bas karakteri “cehennem topcu cemil” olmak istersiniz cogu zaman. yazar’in diyaloglari cokca kullanmasi da uslubundan kaynaklanmakta.kitabi okuduktan sonra kitabin uyarlanmis filmini (hbb’nin yaptirdigi versiyon var, pek basarisizdi bence) izlemenizi tavsiye ederim. (hbb filmi yayinladiktan sonra bir sekilde trt’de yakilan filmin bir kopyasi bulunmus, o ayri konu)
Yazar, mütareke döneminde pek çok olaya tanık olmuş, pek çok olayı da ilk ağızdan öğrenmiş biri olarak savaş sonrası bir kesiti roman uslubu içinde kaleme almış. Ancak okuyucunun sıkılmadan okuyabilmesi için kitapta geçen bazı konulara da vakıf olması gerekir. Mesela; roman ittihatçıların hürriyet ve itilafçılardan kaçmasıyla başlıyor, eğer her iki tarafın da kimler olduğu okuyucu tarafından bilinmezse roman okuyucuya bir şef ifade etmeyebilir. Romanın ilerleyen bölümlerinde Çerkez Ethem’in, Demirci Efe’nin, Yörük Efe’nin ordu üstünde çok büyük etkileri olduğu görülüyor, eğer bu kişilerin bu güçlerini nereden aldıkları bilinmezse konu biraz havada kalabilir. Herşeye rağmen yakın tarihimizi değişik bir bakışla yansıttığı için güzel bir eser. Tarih sevmeyenler bu kitapla tarihe ilgi duyabilir.
Kurtuluş Savaşının sadece emperyalizme yönelik değil; Anzavur çetelerine, hilafet saltanat yanlılarına karşı çok yönlü bir mücadele olduğunu anlatan eşsiz bir roman.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bir Kemal Tahir klasiği. Kemal Tahir sevenlerin kaçırmaması gereken bir baş yapıt.
kurtulus savasi’nin gerceklerini ogrenmede cok yardimci olan bir eser. romanda milli mucadele’nin ilkokul, lise’de ogrendigimizden cok farkli bir surecten gectigini goruyoruz. bu mucadeleye katilimin ne denli istekle(!) yapildigini ve mucadelenin ideolojik ozelliklerini yakalamak mumkun.kitabi okurken bir cok yerde kendi kendime “butun ogrendiklerim yanlis miydi peki?” diye sormuslugum vardir. bu sorgulamayi ise turkiye’nin en iyi tarih romancilarindan kemal tahir’in ustaligi sayesinde yapabilmisimdir. anlatim ve kullanilan kaynaklar ve gosterilen kanitlar yeterince inandiricidir. 1980 ihtilalinden sonra askeri yonetim tarafindan cektirilen filmin bazi “gercekleri” gosterdigi icin sonraki yonetimce yaktirilmasi kitabin bir seyler anlattiginin gostergesi.bu kadar tarihe degindikten sonra kemal tahir’in anlatimina da deginmek gerektir. kitabin bas karakteri “cehennem topcu cemil” olmak istersiniz cogu zaman. yazar’in diyaloglari cokca kullanmasi da uslubundan kaynaklanmakta.kitabi okuduktan sonra kitabin uyarlanmis filmini (hbb’nin yaptirdigi versiyon var, pek basarisizdi bence) izlemenizi tavsiye ederim. (hbb filmi yayinladiktan sonra bir sekilde trt’de yakilan filmin bir kopyasi bulunmus, o ayri konu)
Yazar, mütareke döneminde pek çok olaya tanık olmuş, pek çok olayı da ilk ağızdan öğrenmiş biri olarak savaş sonrası bir kesiti roman uslubu içinde kaleme almış. Ancak okuyucunun sıkılmadan okuyabilmesi için kitapta geçen bazı konulara da vakıf olması gerekir. Mesela; roman ittihatçıların hürriyet ve itilafçılardan kaçmasıyla başlıyor, eğer her iki tarafın da kimler olduğu okuyucu tarafından bilinmezse roman okuyucuya bir şef ifade etmeyebilir. Romanın ilerleyen bölümlerinde Çerkez Ethem’in, Demirci Efe’nin, Yörük Efe’nin ordu üstünde çok büyük etkileri olduğu görülüyor, eğer bu kişilerin bu güçlerini nereden aldıkları bilinmezse konu biraz havada kalabilir. Herşeye rağmen yakın tarihimizi değişik bir bakışla yansıttığı için güzel bir eser. Tarih sevmeyenler bu kitapla tarihe ilgi duyabilir.
Dönemi çok güzel anlatmış
Kurtuluş Savaşının sadece emperyalizme yönelik değil; Anzavur çetelerine, hilafet saltanat yanlılarına karşı çok yönlü bir mücadele olduğunu anlatan eşsiz bir roman.