Mişka boş ve açlık kokan kulübeye girdi, şapkasını gözlerine çekerek kaşlarını çattı. Hemen de büyük ve gerçek bir erkeğe benzedi, büyükler gibi de yayıla yayıla oturdu.– Anne, neden uzanıyorsun?– Kendimi kötü hissediyorum, oğlum.– Ben ekmek bulmak için Taşkent’e gitmek istiyorum.– Orası neresi?– Öyle bir şehir var, buradan iki bin verst uzaklıkta, ekmekorada bayağı ucuzmuş.Mişka sakin ve kendinden emin bir sesle konuşuyordu, tıpkıyetişkin bir adam gibi.Annesi de ona şaşkın gözlerle bakıyordu.– Boş mu konuşuyorsun ne, anlamıyorum seni.Mişka baştan anlatmaya başladı. Orada meyve çoktu ve herkesin fazla fazla ekmeği vardı. Tek gidişte 30 funt getirilebilirdi.
Yazılama Yay’ınlarından çıkan Sovyet Öyküleri 4’te adı geçen bu hikaye temelde bir çocuk romanıdır. Annesi ve kardeşlerinin açlıktan ölmemesi için ekmek unu bulmaya Taşkent’e gitmeyi kafasına koyan inatçı ve namuslu bir çocuğun yolculuk hikayesini okuyacaksınız.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
harika bir anlatı.
Yazılama Yay’ınlarından çıkan Sovyet Öyküleri 4’te adı geçen bu hikaye temelde bir çocuk romanıdır. Annesi ve kardeşlerinin açlıktan ölmemesi için ekmek unu bulmaya Taşkent’e gitmeyi kafasına koyan inatçı ve namuslu bir çocuğun yolculuk hikayesini okuyacaksınız.