HER ŞEYİ KAYBETMEYİ GÖZE ALDIĞINDAKAYBEDECEK HİÇBİR ŞEYİN YOKTUR Alain Delambre dört yıldır işsiz olduğu için eskiden insan kaynakları müdürü olduğu halde artık becerilerinin çok altında kalan önemsiz işlerde çalışmak zorunda kalır. Başarısızlık hissine ve düşük maaşına bir de patronu tarafından aşağılanmanın utancı eklenmiştir. Mucize eseri büyük bir şirketten teklif aldığındaysa artık her şeyi yapabilecek hale gelmiştir. Ailesine ihanet etmeye, çalmaya, herkesin gözü önünde küçük düşmeye ve hatta şirketin korkunç sınavına girmeye hazırdır: Mülakat yerine bir rehin alma canlandırmasında rol alacaktır. Alain saygınlığını geri kazanmak için tüm ruhunu ve varlığını bu işe adar. Ama işin içinde hile olduğunu ve kandırıldığını anladığında oyun korkunç bir kâbusa dönüşür. Roller değiştiğinde oyunun kurallarını en öfkeli olan koyacaktır. “Bir gerilim romanının vadedebileceği her öğeye sahip.” Le Magazine littéraire “Her bölüm bir koşu yarışına benziyor: Yumruklarınızı sıkıyor, sonucu bekliyorsunuz.” Le Point “En iyisini arayanlar için ilmek ilmek işlenmiş bir başyapıt.” Elle “Hem tüyler ürperten hem de keyif veren bir roman.” Le Magazine “Gerçek bir şaheser.” L’Humanité “Dahice kurgulanmış bir gerilim.” Marianne
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
kampanyadan aldım güzele benziyıor daha okumadım
Temposu hiç düşmeyen, ilgi çekici bir kitap
Hem dizisini seyrettim , hem de kitabını okudum gerçekten ben beğendim.
Türklerin bazı kitaplarda ya da filmlerde neden bu kadar kötü karakter olarak gösterildiğine bazen inanamıyorum. Bu benim için kitabın puanını düşürmeme yetti ilk olarak. Gerçek yaşam hikayesi diye devam ettim. Durgun ilerleyen, ara ara sıkan bunaltıcı bir kitaptı. İşsiz kalan, hele de ailesini geçindirmek zorunda kalan insanların neler yapabileceğini anlatıyor. Ama karakter o kadar iticiydi ki, agresifliği, yaptığı salaklıklar çok abartı geldi bana. Bir de fazla ayrıntı olmasaydı daha mı iyi olurdu diyorum. Rahat okunuyor ama yine de kurtarmaya yetmedi benim açımdan. Maalesef kötüydü.
Pek akıcı bir kitap değil