Oturma ve yer üzerine yazıları ile Heidegger’in çalışmaları 20. yüzyılın ikinci yarısında sadece filozoflar ve felsefe öğrencileri için değil, birtakım mimarlar ve mimar yazarlar için de önemli hâle gelmiştir. Heidegger’in çalışmalarında yer (kulübe) ve düşünme şekli arasında karşılıklı etkileşimin gerçekleştiği özsel bir bağ vardır ve Sharr bu bağın, artık izi sürülemez olan bazı düşünsel patikalarını Heidegger için açmış olabileceğinin farkındadır. Bu anlamda Heidegger’in Todtnauberg’deki kulübesi, mimari olduğu kadar felsefi de bir olaydır.Bu kitap bir kulübenin şu ana kadar yapılmış en titiz mimari “eleştirisi” olmakla birlikte; Heidegger’in geç dönem 20. yüzyıl mimari teorisi için mihenk taşına dönüşmüş fenomenolojik metinleri yazdığı yer olduğunun da tüm yönleriyle ortaya serilmesidir. Ancak Sharr, kendi çalışmasını bir filozof olarak değil, bir mimar olarak gerçekleştirdiğini özellikle belirtir.Bu kitap; mimarları felsefe tarafından filozofları da mimarlık tarafından yönlendirilmiş olarak düşünmeye davet eder.Ya da daha doğrusu bu eser; düşünme, mekân, yer ve bir kulübe üzerine düşünmek isteyen herkesin okuması içindir.
Mustafa Kutlu’nun tavsiyesi üzerine aldım.Kitap içerik bakımından Heidegger’in genel olarak felsefesi hakkında bilgi vermesinin yanında daha çok kulübenin fiziklsel yapısını anlatıyor.
Heideggerin yaratıcılığına katkıda bulunan, yöresinde kendini iyi hissettiği kulübesinin doğayla olan uyumuna hayran kalmamak elde değil. Karaormanlara nazır kulübesini bende Akdeniz’de lebiderya olarak düşledim. Hayali bile güzel. Kitabı beğendim. Tavsiye ederim…
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Çok önceleri listeme eklemiştim, henüz okuma fırsatım olmadı fakat Dark dizisinde bu isimle atıfta bulunduğunu fark edince daha çok merak ettim
Mustafa Kutlu’nun tavsiyesi üzerine aldım.Kitap içerik bakımından Heidegger’in genel olarak felsefesi hakkında bilgi vermesinin yanında daha çok kulübenin fiziklsel yapısını anlatıyor.
Heideggerin yaratıcılığına katkıda bulunan, yöresinde kendini iyi hissettiği kulübesinin doğayla olan uyumuna hayran kalmamak elde değil. Karaormanlara nazır kulübesini bende Akdeniz’de lebiderya olarak düşledim. Hayali bile güzel. Kitabı beğendim. Tavsiye ederim…
Kulübe yapımın felsefi altyapısını anlatan ve kendisini bu şekilde yaşama hayalleri içinde olanlara fikir verebilecek bir eser