Kategori: Edebiyat
Yazar: Zeynep Sayın
Yayınevi: Metis Yayınları
Ölüm Terbiyesi
Tanıtım Bülteni
Zeynep Sayın’ın çalışmalarının merkezinde imgelerin tarihselliği ve ölüm ile ilişkisi yer alıyor. Yazar bu çalışmalarının son halkası olan yeni kitabı Ölüm Terbiyesi için şunu söylüyor: “Bu kitabı yazarak, mezarı esirgenen, mezarına saldırılan ölülere yapılan kabalığa, saygısızlığa, üstüne silgi çekilen tarihe, uzun (aynı zamanda İslami) bir geleneğin bilinçaltıyla yanıt vermek, unutulmuş bir nezaket ve ölüm terbiyesini hatırlatmak istedim."Zeynep Sayın, imgeler üzerinden bu geleneğin izinin sürülebileceğini, başka tür bir insan topluluğuna duyulan umut ve özlemlerin tarihsel zaman içinde, çok sayıda farklı topluluk ve coğrafyadan kalkıp günümüze kadar geldiğini düşünüyor:“Ölmeden ölenlerin, baş/sız ve başkan/sız, hüküm/süz ve hükümran/sız bir sarsılmaya teslim olanların, başsızların bir araya geldiğinde oluşturduğu bir cemaat mitosu. Yolda Buda ile karşılaşırsan, Buda’yı öldür diyen öğreti gibi, hiçbir tanrıya, hiçbir öndere, hiçbir akla, hiçbir puta tapmayan, bu dünyayı bir yukarıdakine, bir ötesine teslim ederek varoluşu içinde değersiz kılmayan bir mitos…"Kıyametin kopması aslında insanlığın doğrulmasına, uyur iken uyanmasına, uyur iken uyarılmasına, isyan etmesine bağlıdır. İsyan eden, bu dünyayı ve ahireti temellük ve temsil etmeyi bırakacak, tığ-ı teber şah-ı merdan olacaktır. Hiçbir kusur, mülkiyetçilik kadar kötü değildir ve bu mülke, en başta kişinin kendi başı ve kimliği dahildir.”
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kaliteli okur kitlesine hitap eden bir yazın turu. Kaleminize sağlık Zeynep Sayın
Kitabın bir bölümde kapak tasarımında kullanılan Cihat Burak’a ait “Ahmediye yahut Birinci Ahmet’in Rüyası” adlı görsel ve görselin sunulan tahlilinde anlatının tarih ile olan bağlantısı aşikardır. Ama neticesinde bu kitap ölümün tarihi üzerine yazılmamıştır. Yazarın deyimi ile kitap ölüme, mezarı esirgenen ve mezarlarına saldırılan ölülere yapılanın kabalık olduğunu göstermek, nezaketi ve ölüm terbiyesini hatırlatmak için kaleme alınmış, imge ve ölüm ahlakı diyebileceğimiz terbiye (ölüm terbiyesi) üzerine yazılmıştır.
Anlatılmaz okunur. Mükemmel bir eser…
Kolan okunanan bir kitap degil fakat felsefi alt yapisi harika. Tavsiyedir.
Ölüm bilincin yitirilmesi denebilir mi bilmiyorum.Ölü ile yaşayan arasında ilişki kurmak mümkün olmuyor artık.Ceset ile insan arasında oluşan çizgi üzerinden,
Zeynep Sayın imge bilimsel bir yaklaşımla tarihi bir bakış sunuyor kitapta.İnsanlık tarihinin ilk imgeleri de ölü maskeleri ve mezar taşları olduğu için buradan başlıyor anlatmaya Sayın.
Günümüzdeki Türkiye sanatının optik bilinçaltına dair düşünmüş ve çalışmış olan Zeynep Sayın, Yüksel Arslan ve Cihat Burak resimleri üzerine yoğunlaşıyor kitapta.
Aklımda kalanlar Lacan’ın ayna evresi, Kalenderiler, Melamiler, Yüksel Arslan ve Cihat Burak resimleri, Gezi olayları ve ölümün siyasallaşması.
Felsefi alt yapım olmaması nedeniyle, anlatılanlarla anladıklarım arasında uçurum var.