Bu çalışmada, son aylarda yaşadığımız deprem felaketlerinin yazılı bir fotoğrafını bulacaksınız. Altı bölümden oluşan bu çalışmanın Birinci Bölümünde, yaşadığımız deprem olaylarının birey, toplum, devlet ve devletlerarası ilişkilerimiz üzerindeki etkisiyle ilgili geniş bir değerlendirme yer almaktadır. İkinci Bölümde; herbirimizin hayatını derinden etkileyebilecek ibretli sahnelerin yer aldığı ve tamamen birinci elde dinlenerek kaydedilmiş ilginç kurtuluş anılarına yer verilemektedir. Üçüncü Bölümde; 17 Ağustos depreminde kavurucu sıcağa ve susuzluğa karşı: 12 Kasım depreminde ise bir yandan soğuğa, öbür yandan sobaların devrilmesiyle ortaya çıkan aleve ve dumana karşı enkaz altında yaşam mücadelesi veren insanlarımızın birbirinden ilginç kurtuluş anılarına yer verilmektedir. Felaketle ilgili haberleri kamuoyuna ulaştırmak üzere gittikleri deprem bölgelerinde, enkaz başlarında kendi arkadaşlarının cesetleriyle karşılaşan, enkaz altındaki yavrusunu veya yakınını kurtarabilmek için tırnaklarıyla betonları eşelemeye çalışna annelerin sergiledikleri yürek parçalatan manzara karşısında, "biz de insanız" diyerek kamerasını bir tarafa fırlatan ve gözyaşları içinde yardıma koşan gazetecilerin hikayesini de Dördüncü Bölümde bulabileceksiniz... İşte sizlere, uzmanların deyimiyle son yüzyılın en büyük felaketi olarak kabul edilen depremden insan manzaraları...
TÜRKİYE'DE BİR İLK: TAMAMEN YASAL ÜCRETSİZ PDF KİTAP ARŞİVİ
%100 Yasal • Hızlı Erişim • Telifsiz Eserler
Türkiye’nin tamamen yasal ve ücretsiz e-kitap kütüphanesi; roman, deneme, kişisel gelişim gibi pek çok kategorideki eseri tek çatı altında sunar. Kitapları doğrudan tarayıcınızda çevrimiçi okuyabilir veya tek tıkla PDF formatında indirerek çevrimdışı keyfini çıkarabilirsiniz. "Popüler", "En Çok İndirilenler" ve "Yeni Eklenenler" sekmeleri ile zengin kategori-yazar listeleri, aradığınız başlığa saniyeler içinde ulaşmanızı kolaylaştırır. Opsiyonel kayıt/giriş sistemi ise okuma geçmişinizi saklar ve favori eserlerinize hızlı erişim sunar.
Kitap güzel olmasına güzel. Gerçekten mucizevi kurtuluş hikayelerine tanık oluyorsunuz. 17 Ağustos depremi ile herkesin uzaktan da olsa bir tanıdığının yaşadığı korkulu saniyeler hakkında duyduğu bir şeyler vardır. Benim itirazım bu acılı dönemden sonra hemen bunun ranta çevrilmesi. Eser birşeylere dikkat çekilmek istieniyorsa sadece maliyetine bir fiyatla satışa sunulmalı idi o dönem bu kitap. Fakat malesef sunulmadı. Şimdi fiyatı düşen bu esere yaptığım bu küçük eleştiride mazur görülmeli. Hazır fiyatı da makulken okunmalı…
Kitap gerçektende birinci bölümün ardından insanın gözyaşlarını tutamayarak okuduğu bir yapıya sahip. Aslında amacı bizleri duygusal yanlarımızdan yakalamak da olmayan kitap, belki de bu elim olaylara ve 1999 yılındaki acılara bir şekilde tanıklık eden hepimizi derinden sarsmakta. Depremin ardından hepimizin aklında bir şeyler kalmış, hepimiz de kronik bir yara açmıştır. Hala “Amca yalvarırım yardım edin, Allah sizi çocuklarınıza bağışlasın, annem babam kardeşim enkazın altındalar ne olur amca yardım edin” diyen minik kızın televizyon ekranlarından tüm dünyaya yayılan sesi hala kulaklarımdan çıkmamıştır. En azından bu vahim depremi unutmamak için ve hazırlıklı olabilme şuurunu edinebilmek için dahi kitabı okumanın yanında okutmalıyız da.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
ilginç hayat hikayeleri var. fiyatı da cazip zaten alınabilir…
Kitap güzel olmasına güzel. Gerçekten mucizevi kurtuluş hikayelerine tanık oluyorsunuz. 17 Ağustos depremi ile herkesin uzaktan da olsa bir tanıdığının yaşadığı korkulu saniyeler hakkında duyduğu bir şeyler vardır. Benim itirazım bu acılı dönemden sonra hemen bunun ranta çevrilmesi. Eser birşeylere dikkat çekilmek istieniyorsa sadece maliyetine bir fiyatla satışa sunulmalı idi o dönem bu kitap. Fakat malesef sunulmadı. Şimdi fiyatı düşen bu esere yaptığım bu küçük eleştiride mazur görülmeli. Hazır fiyatı da makulken okunmalı…
Kitap gerçektende birinci bölümün ardından insanın gözyaşlarını tutamayarak okuduğu bir yapıya sahip. Aslında amacı bizleri duygusal yanlarımızdan yakalamak da olmayan kitap, belki de bu elim olaylara ve 1999 yılındaki acılara bir şekilde tanıklık eden hepimizi derinden sarsmakta. Depremin ardından hepimizin aklında bir şeyler kalmış, hepimiz de kronik bir yara açmıştır. Hala “Amca yalvarırım yardım edin, Allah sizi çocuklarınıza bağışlasın, annem babam kardeşim enkazın altındalar ne olur amca yardım edin” diyen minik kızın televizyon ekranlarından tüm dünyaya yayılan sesi hala kulaklarımdan çıkmamıştır. En azından bu vahim depremi unutmamak için ve hazırlıklı olabilme şuurunu edinebilmek için dahi kitabı okumanın yanında okutmalıyız da.