İstanbul’un az bilinen, eski gizemlerinden biri su yüzüne çıkıyor… İstanbul’un meşhur Prens Adaları’nın toplamda dokuz tane olduğu bilinir. Fakat bu sadece, denizin yüzeyinde sayılabileni kadardır. Onuncu ada, Vordonisi, bundan bin yıl önceki büyük Bizans depremi sırasında, Marmara Denizi’nin derinliklerine batmıştır... Günümüzde ise Burgazada vahşi bir cinayetin ardından başlayan bir dizi küçük depremle sarsılır. Sıradan bir psikopatın işi gibi görünen bu cinayet aslında yüzyıllar önce batan Vordonisi’nin, denizin dibinden tekrar yükseleceğinin, üzerinde onunla birlikte batmış olan lanetli bir varlığın ve çürümüşlük kokan ordusunun, ada halkına musallat olacağının ilk işaretidir. Korkunun birleştirdiği ada sakinlerinin anakarayla olan tüm bağlantıları kesilir. Hayatta ve de adada mahsur kalan bu bir grup insan, şimdi hem kendi iç şeytanlarıyla hem de adaya musallat olan korkunç yaratıklarla mücadele etmek zorundadır.Tarihin bugünle, aydınlık günün korkunç geceyle,gerçeğin hezeyanla karıştığı bir kâbus… Vordonisi’ yle yazar Attila Şanbay, Dan Brown ve Stephen Kingseverlerin yeni gözdesi olacak.
MUHAKKAK OKUMALISINIZ !!!
Bu roman,Türk korku-fantastik alanındaki yazarlara karşı önyargı zincirlerini kırmamızı sağlamış ,bütün rakiplerinin arasından sıyrılmış efsane diyebileceğim türden bir roman. Kurgu ile gerçek mekanların harmanlandığı bu romanda çok enteresan olaylarla karşı karşıya kalıyorsunuz öyle ki o anları okumuyor adeta yaşıyorsunuz ve romanın sayfalarında kaybolup gidiyorsunuz. Ta kii son sayfa da gözlerinizi açıncaya dek. Biz okurların bir romandan beklediği ilk sayfadan itibaren bizi içine çekip son sayfaya kadar orada hapsetmesi, an geliyor öyle beğeniyoruz tekrar tekrar okumak istiyoruz ve işte bu roman o isteklerimizi fazlasıyla karşılamış. Tereddüt etmeden alın derim. Yazarımızın “Aynadakiler” adlı bir romanı daha var. Ben bu defa o roman da kaybolmaya gidiyorum. Keyifli okumalar herkese…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bir gün büyük ada dünüşü varpurda reklamı çıktı karşıma ve hemen aldım fantastik ama çok iyiydi gerçek tarihi konulara atıfta bulunulmuş
Türk yazarlar fantastik yazamıyor diye bir algı var ve o algıyı önlemek için mükemmel bir kitap. Tereddüt etmeden alın ve okuyun. Süper cidden.
MUHAKKAK OKUMALISINIZ !!!
Bu roman,Türk korku-fantastik alanındaki yazarlara karşı önyargı zincirlerini kırmamızı sağlamış ,bütün rakiplerinin arasından sıyrılmış efsane diyebileceğim türden bir roman. Kurgu ile gerçek mekanların harmanlandığı bu romanda çok enteresan olaylarla karşı karşıya kalıyorsunuz öyle ki o anları okumuyor adeta yaşıyorsunuz ve romanın sayfalarında kaybolup gidiyorsunuz. Ta kii son sayfa da gözlerinizi açıncaya dek. Biz okurların bir romandan beklediği ilk sayfadan itibaren bizi içine çekip son sayfaya kadar orada hapsetmesi, an geliyor öyle beğeniyoruz tekrar tekrar okumak istiyoruz ve işte bu roman o isteklerimizi fazlasıyla karşılamış. Tereddüt etmeden alın derim. Yazarımızın “Aynadakiler” adlı bir romanı daha var. Ben bu defa o roman da kaybolmaya gidiyorum. Keyifli okumalar herkese…
akıcı . merakla okudum efsane sevenler için güzel cerezlik bir kitap
harika bir kitaptı gerilim korku hepsi bir arada kesinlikte alınması gereken bir kitap