Allah’ın, Kur’ân-ı Kerim’de muhtelif vesilelerle çeşitli özelliklerini beyan ettiği Hz. Muhammed kimliğine ters düşen anlayışlar, arka planları ne olursa olsun; rivayet edenleri kim olursa olsun; niyet ne olursa olsun, çok önemli yaygın sonuçlara sebep olmuşlardır. Bütün bunların sonunda Hz. Muhammed (s.) bir şekilde istismar edilmiş, çıkarlara alet edilmiş ve yaşanan hayatın içinden çıkartılmıştır; o, Müslüman’ın hayatının gerçek rehberi değil, sadece saygıyla yadettiği bir sembolü haline gelmiştir. Hz. Muhammed (s.)’in istismarına gönlü razı olmayan, Allah’ın ve Peygamberi’nin hatırını herkesin hatırının üstünde tutan ve Hz. Muhammed’i gerçek kimliği ile yeniden hayata örnek kılmak isteyen her Müslüman’ın, onu, Allah’ın beyanına bire bir uygun düşen bir kimlik ile tanıması en önemli ve başta gelen görevi olmalıdır. Bu çalışmamız bu görevi yerine getirme şuuru ile kaleme alınmıştır.