Acı Yok, öykü sanatının farklı imkânlarının yardımıyla absürdün kıyısında, gerçeğin ve gerçeküstünün göbeğinde gezdirdiği okuru şaşırtıyor, güldürüyor, hüzünlendiriyor. Belki de en önemlisi, tüm bunları yaparken “insan”ı ıskalamıyor, ağızda plastik bir tat bırakmıyor. Kitabın sağ gösterip sol vurma çabası daha adından başlıyor. İnsandan söz açıp da acıdan bahsetmemek mümkün mü?
Hikâyeci’ye şapka çıkarıyorum. Hem öyle yarım yamalak değil basbayağı takdirle. Bir Masanın Etrafında unutulmaz bir hikâye, şapkayı o masada bırakıyorum.
Güray Süngü bir söyleşisinde yazarı beğendiğini söylemişti. Ben daha ilk 3 hikayeyi okudum ve ona hak verdim. Gerçekten kaliteli hikaye insana mutluluk hormonu salgılatıyor içinde acı olsa da!
Kendini tanıyabilmiş genç bir yazarla karşı karşıya olmanın sevinci içindeyim. Yalın ve duru anlatımıyla hayata, insana dair fikirlerini etkileyici bir şekilde anlatıyor.
“… orada mısın sevgili okur? Hiç sesin soluğun çıkmıyor da. Merak ettim. Neyse, rahatsız etmeyeyim, okumana devam et. Benimki de laf işte, oradasın canım, eminim.” diyen yazar; burada olduğumuzu, yeni öykülerini beklediğimizi bilmeli.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
değişik öyküler var ikinci kitabını da okumak lazım yazarın
Hikâyeci’ye şapka çıkarıyorum. Hem öyle yarım yamalak değil basbayağı takdirle. Bir Masanın Etrafında unutulmaz bir hikâye, şapkayı o masada bırakıyorum.
Güray Süngü bir söyleşisinde yazarı beğendiğini söylemişti. Ben daha ilk 3 hikayeyi okudum ve ona hak verdim. Gerçekten kaliteli hikaye insana mutluluk hormonu salgılatıyor içinde acı olsa da!
Kendini tanıyabilmiş genç bir yazarla karşı karşıya olmanın sevinci içindeyim. Yalın ve duru anlatımıyla hayata, insana dair fikirlerini etkileyici bir şekilde anlatıyor.
“… orada mısın sevgili okur? Hiç sesin soluğun çıkmıyor da. Merak ettim. Neyse, rahatsız etmeyeyim, okumana devam et. Benimki de laf işte, oradasın canım, eminim.” diyen yazar; burada olduğumuzu, yeni öykülerini beklediğimizi bilmeli.