Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Kazanova

Kategori: Edebiyat Yazar: Andrew Miller Yayınevi: Iletişim Yayınları

Kazanova

  • çevirmen: Gülcan Arpacıoğlu
  • Yayın Tarihi: 09.08.2001
  • ISBN:
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 288
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
  • Boyut: 13.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Bir zamanların karşı konulmaz gönül avcısı Kazanova, yaşlılık günlerini geçirdiği şatoda eski mektuplarını yakmaya hazırlandığı bir akşam, meçhul bir konuk tarafından ziyaret edilir. Gecenin ilerleyen saatlerine dek, kimliğini bir tülün ardına gizleyen bu kişiye baş döndürücü maceralarını, başırılarını ve hatta bozgunlarını anlatır. Hikâyeler arasında bir zamanlar Londra'da tanıdığı ve belki de gerçek anlamda sevdiği yegâne kadının hatırası canlanır: Marie Charpillon...Daha önce Özel Bir Acı'dan tanıdığımız Andrew Miller bu ikinci romanında, Kazanova karekterini bilinenin aksine, karşılık görmeyen, tutkusuna yenik bir erkek olarak resmediyor. Yazar, adı aşkla özdeşleşmiş kahramanının hikâyesini anlatırken, film kareleri canlılığında tasvirleriyle, okuru onsekizinci yüzyıl Londrası'nda göz kamaştırıcı bir yolculuğa çağırıyor.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Kazanova PDF 11.95 MB İndir
Kazanova EPUB 13.36 MB İndir
Kazanova MOBI 10.55 MB İndir
Kazanova ODF 11.25 MB İndir
Kazanova DJVU 14.06 MB İndir
Kazanova RAR 9.14 MB İndir
Kazanova ZIP 8.44 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (2 Yorum)


Tanıdığımız birinin, o meşhur Kazanova’nın öyküsü bu. Hani kadınların kalplerine ve bedenlerine giden yolları ezbere bilen, her yolun sonunda listesine bir kadın daha ekleyen, hep kazanan ‘Kazanova’. Madalyonun herkese dönük olan bu yüzü Miller tarafından tersine çevriliyor ve kahramanın başarılarıyla, sürdüğü yaşamın şatafat ve yaldızıyla parlayan yüzü arkasında, yalnız hem de ölesiye yalnız ve mutsuz bir Kazanova beliriyor. Yazar, birçok insana imrendirici gelen bir yaşam süren Kazanova’ya farklı bir açıdan yaklaşarak, üzerine yapışmış kimliği ve yaşamıyla hesaplaşan, sürekli bir yalnızlık, tatminsizlik ve acı içinde debelenen, alışılmışın dışında bir ‘Kazanova’ portresi çiziyor. Okur Kazanova ile ilk, yaşlılık günlerini geçirdiği, çaresizlik içinde ölümü beklediği Bohemya’daki evinde karşılaşır. Neredeyse yürümekten bile aciz olan ‘eski’ Kazanova, uşakların dahi alay konusu olmuş, eski mektuplarını, tüm geçmişini ateşe vermek üzeredir. Bu sırada içeri giren, artık iyice seyrekleşmiş ziyaretçilerinden birine, kimliğini kendisinin bile bilmediği bir kadına, artık çok uzakta kalmış ‘Kazanovalık’ günlerini anlatmaya başlar. 1760’lı yıllarda bir Fransız casusu olarak İngiltere’ye gitmiştir. Ünü adada da herkesçe bilinmektedir. Adına yakışır bir yaşam sürmeye başlar Kazanova, büyük bir ev kiralar, bir hizmetçi ve yardımcı tutar, pahalı giysileri ve altın dolu cepleriyle partilerin ve kumar masalarının aranan ismidir. Ve elbette tüm kadınlar ‘elinin altında’dır. Ta ki Marie Charpillon’la karşılaşıncaya dek. Genç kadın kendisiyle birlikte olmayı reddettikçe, o güne kadar her kadında işe yaramış çeşitli yollar Charpillon’un yüreğine ve bedenine ulaşamadıkça, Kazanova’nın arzusu iflah olmaz bir takıntıya dönüşür. İşe yaramadığı hiç görülmemiş taktikler dener, paranın büyüsünden tehdite, tüm aileye sunulmuş hediyelerden tecavüz girişimine kadar pek çok şey, fakat hiçbiri Charpillon’u elde etmesini sağlayamaz. Bu inat ve bu başarısızlık, Kazanova’nın herşey yolunda gittiği zamanlarda hiç gerek duymadığı bir şeye yol açar; genç kadının aynasında kendiyle yüzleşmesine… Bu kadar kalabalığa, elde ettiği kadınlardan oluşan uzun listeye rağmen yalnızdır aslında. Dostları kuyusunu kazmaya çalışmakta, sevginin ılık dokunuşlarını asla tadamadığı ilişkiler yaşamaktadır. Tüm yaptığı bir ismin ağırlığını, üzerinden hiç çıkartmaması gereken bir palto gibi taşımak, ‘aile yadigarı bir kimliği, bir parçayı, bir masalı, bir düşü’ korumaya, ‘belirli bir tarza tutunmaya’ çalışmaktır. Bir zavallıdır. Londra soğuğunda paltosunu evde bırakarak, yardımcısı Jarba ile köprü yapımında çalışan işçiler arasına karışır, onlardan biri gibi yaşar. Fakat bir gün Jarba yakası kürklü paltosuyla döner içki almak için gittiği evden. Kazanova kaçmayı, soyunmayı başaramamıştır. Bundan sonra ne eski yaşamını devam ettirebilecek, ne de başka bir yaşam kurabilecektir…


Yoğun ama aynı zamanda jilet gibi keskin bir roman. Miller sanatında, Kazanova’ nın aşkta olduğu kadar başarılı. Bu romanın büyüsüne karşı koyamayacaksınız.Kazanova tarihin derinliklerden tekrar gün yüzüne çıkarken farklı bir karakter resmediliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*