Ziya Adlan kırk yıldır akademisyenlik yaptığı Cenevre’den dönüp, Ayrılık Çeşmesi Sokağı’ndaki bakımsız konağına sığınır. Osmanlı hanedanına mensup bu gizemli adam hastadır. Artvin hayatta en büyük tutkusu saksafon çalmak olan bir doktora öğrencisidir. Tanımadığı bir adam sol elinin iki parmağını kestirir ve bu olay onun hayatına damgasını vurur. Artvin’in yeni görevi Ziya Bey’in bakıcılığıdır.Selçuk Altun romanlarının bildiğimiz muzip ve gizemli atmosferine kör bir Osmanlı çeşmesinin tanıklığında davet ediliyoruz. Romanın iki ana karakterini bekleyen büyük sırra doğru yaklaşırken, ustaca aktarılan ilginç yan hikâyelerle pek çok tarihi olaya, kişiye, sanat yapıtına kısacası hayata dair bilgilerle de donanıyoruz.
Kitaba başladım ve ne ara sonuna geldiğimi anlamadım. Her satırda okura bilgi veren, merakını uyandırıp neymiş bu diye araştırmasına sebep olan şeylerden bahseden ve bir yandan da masal gibi bir hikâye anlatan, bana iyiki yazarla tanıştım dedirten bur kitaptı.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitaba başladım ve ne ara sonuna geldiğimi anlamadım. Her satırda okura bilgi veren, merakını uyandırıp neymiş bu diye araştırmasına sebep olan şeylerden bahseden ve bir yandan da masal gibi bir hikâye anlatan, bana iyiki yazarla tanıştım dedirten bur kitaptı.
Yazarın okuduğum ilk kitabı idi. Genel akışta biraz sıkılsam da sonu benim için şaşırtıcı idi.
Dili ve kurgusu çok başarılı
Kitap bilgiçlik taslamaktan öyküsünü anlatamıyor
Oldukça dağınık bir anlatım. Kitap sürükleyici gibi gözükse de kopuk kopuk ilerliyor. Yazarın bir önceki kitabı da öyleydi. Sanırım Genel tarzı böyle.