şairi ölüher hüzün sarısı garda sayfalarını savurduğumuzun bir şiire çıkmıştımbavulsuzbir şaire mezar kazar gibiüç bükülmüş ağzın uzak temmuzzılgıt ve dengbêj törenleriyleuzun bıyıklarımı kemiriyordum saatlerdiralt dudaklarımı örtendağlardan, ovalardan geçip bulutlaraselama duran uysal bir trenin pencere kenarındaacelesi yok sanki, burada hiçbir şeyindağ, nehir, gökyüzünde asılı bulutve gülerek el sallayan yamalı çocuk köylüler iniyorköylüler biniyor mendilsizbin yıllardır buradalarmış gibi telaşsızistasyon banklarına gömülmüş kırık saatlerhiç gelmeyecek yolcusunu bekler“ben ninemi yalnızlık sanmıştım bir keresinde”diyordu şairben hâlâ babamı sarı gar sanıyorumuzak, terk edilmiş…
Kitap Yorumları - (0 Yorum)