Bir eksik bir fazla, fark ediyor artık. Kopan saç teli gibi kaybolup gidiyor insan, görülmüyor. Üstelik yerindeyken ne bir el değiyor ona ne de tarak. Bir şeyin içini mi dolduruyoruz yoksa üstünü mü kaplıyoruz belli değil. Bir nefes, sadece o kadar alıp verdiğimiz. Başka alacağımız yokmuş sanki dünyadan, bu kadarmış yaşamak. Burcu Ünlü, ilk kitabı Kapanda Bir Hayal ile insanın temiz kalmış yerini işaret eden öyküler armağan ediyor okura. Evi, yuva denen kapanı, insanın kendi içine sıkışıp kalmasını zaman zaman ironiyle zaman zaman da tokat gibi çarpan göndermelerle anlatıyor. “Neler neler dediler bana… Milletin ağzı torba, çöp torbası, büzüverdim hepsinin ağzını, bunları kafama takmadım. Ama öksüzü, yetimi, işçiyi, düşkünü çok takarım kafama. Onların acılarını defterimde biriktiririm. Hem zaten bize en çok biriktirmek öğretilmedi mi? Acıyı, hüznü, eksikliği, sevgisizliği, gözyaşlarımızı, öfkemizi hep biriktirmedik mi? Bir türlü kesip açamadık o teneke kumbaranın ağzını. Saçamadık etrafa kinimizi, yürüyemedik üstüne üstüne hainin, kıramadık kalbini, bükemedik bileğini… İnsanlık bizde kalsın, nasılsa Allah verir belasını, dedik. İnsanız neticede, büyük bir felaket bu, diyemedik. Kırmızı bir isyandır bu, öyle bilinsin.”
Yazarların öykü türü hakkında söylediklerini de çok merak ederim.Sevdiğim yazarlardan biri olan Cortazar: “Roman hep sayıyla kazanır, oysa öykünün bu maçı nakavtla alması gerekir.” der mesela.
Cortazar’ın, Borges’in öyküleri değil de, Sabahattin Ali’nin Ayran’ı, Vüs’at O Bener’in Havva’sı, Orhan Kemal’in Çikolata’sı sızlatır içimi.
Bu benim okuma pratiğimle de ilgili biliyorum.
Burcu Ünlü’nün öykülerinin, benim sevdiğim öykü türüne yakın olduğunu düşündüm.Saydığım ustalardaki o büyüyü yaşattı bana.
Çok başarılı bir ilk kitap Kapanda Bir Hayal.Okuyucusu bol olsun!
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Yazarların öykü türü hakkında söylediklerini de çok merak ederim.Sevdiğim yazarlardan biri olan Cortazar: “Roman hep sayıyla kazanır, oysa öykünün bu maçı nakavtla alması gerekir.” der mesela.
Cortazar’ın, Borges’in öyküleri değil de, Sabahattin Ali’nin Ayran’ı, Vüs’at O Bener’in Havva’sı, Orhan Kemal’in Çikolata’sı sızlatır içimi.
Bu benim okuma pratiğimle de ilgili biliyorum.
Burcu Ünlü’nün öykülerinin, benim sevdiğim öykü türüne yakın olduğunu düşündüm.Saydığım ustalardaki o büyüyü yaşattı bana.
Çok başarılı bir ilk kitap Kapanda Bir Hayal.Okuyucusu bol olsun!