Ksenofon'un gözcülerinin getirdikleri haber pek sevindirici değildi. Uzaktaki nehir kıyısında atlılar toplanıyormuş... Bir süre sonra Ermenileri gördük. Aralarında, Mardianlar ve Kaldeliler de vardı. Onlar da biz Yunanlar gibi özgür paralı askerlerdi. Kaldeliler çok ünlüydüler. İskitler kadar korkulurdu onlardan. Ordu süratle nehre doğru yürüdü... Suyun içinde zırhlarımızla rahat hareket edemediğimiz için akıntıya kapılma tehlikesiyle karşılaşıyorduk. Zırhlarımızı çıkarıp başımızın üzerinde taşımamız da mümkün değildi. Çünkü karşı kıyıya çıktığımızda ok ve taş yağmuruna tutulabilirdik. Askerler bundan dolayı iyice uzaklaşmadan geri döndüler. Nehrin arka tarafındaki tepeleri de Kürtler kaplamıştı. Durumumuz giderek kötüleşiyordu. Geri çekilmemiz de mümkün olmayacaktı artık. İki düşman ordu arasında sıkışıp kalmıştık.
Atina ve Sparta arasındaki uzun süren savaşlarda subay olan babasının yüksek beklentilerinden ve uyguladığı sert eğitimden bıkan Ksenfon’un Anadolu’ya geçerek sürgün Pers prensinin ordusuna katılmasını ve bu orduyla yaptıkları uzun ve yorucu seferi anlatan bir kitaptır. Kitap dönemin yaşam tarzı, Yunan askeri birlikleri ve düzeni hakkında detaylı bilgi veriyor.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
keyifle okunan güzel bir tarihi roman
Atina ve Sparta arasındaki uzun süren savaşlarda subay olan babasının yüksek beklentilerinden ve uyguladığı sert eğitimden bıkan Ksenfon’un Anadolu’ya geçerek sürgün Pers prensinin ordusuna katılmasını ve bu orduyla yaptıkları uzun ve yorucu seferi anlatan bir kitaptır. Kitap dönemin yaşam tarzı, Yunan askeri birlikleri ve düzeni hakkında detaylı bilgi veriyor.