Tanpına'ın derslerinde not tutmanın güçlüğünü hemen bütün öğrencileri anlatır. Prof. Dr. Abdullah Uçman'ın hazırladığı Edebiyat Dersleri'nde, bu güçlüğü büyük ölçüde yenmiş üç Tanpınar öğrencisinin ders notları yer alıyor.Kitabın büyük bölümünü, Uçman'ın ifadesiyle "hocasının derste anlattıklarını, gerçekten mükemmel bir şekilde ve hemen hiçbir cümlesini kaçırmadan, adeta dikte edercesine defterine kaydetmiş" olan Gözde Sağnak'ın ders notları oluşturuyor; diğer iki bölüm ise Doç. Dr. Ali F. Karamanlıoğlu ile Prof. Dr. Mehmed Çavuşoğlu'nun notları.Tanpınar'ın zengin birikimini, şair ve estet kişiliğini bütün yönleriyle görebildiğimiz Edebiyat Dersleri, gerçekten de, zengin çağrışımlarla (elbette Yahya Kemal'i hiç unutmadan!) Namık Kemal'den sinemaya, parnastan Servet-i Fünün'a, Ahmed Haşim'den Bachelard'a uzanan bir "karşılaştırmalı edebiyat dersi" niteliği taşıyor.
Okuyalı çok oldu, zaten tükenmiş fakat hatırladığım kadarıyla Ahmet hoca tıpkı ders anlatışı (duyduğum kadarıyla) gibi daldan dala atlayarak ve alakasız sanılabilecek iki apayrı konu/kişi arasında inanılmaz çıkarımlarda bulunarak yazmış kitabı. Bu sayede ev rahatlığında bir üniversitede heyecanlı geçen bir dersi dinlemek gibi gelmişti. Edebiyatı bildik, sıkıcı ve kuru bir ders sanıyorsanız bu kitabı okduğunuzda fikriniz değişecek çünkü Ahmet Hamdi Tanpınar anlattığında edebiyat ders değil, “film” oluyor 😀 Not tutmak da sanırım bu yüzden bu kadar güç.
Tanpınar’dan edebiyat dersi almanın ne kadar zor olduğu bilinir, gerçekten de okurken bile zorlanıyorsunuz. Ben kitabı okurken kendimi sınıfta farzederek okudum. Gözümün önüne getirdim. Okunması gereken notlar.
Ahmet Hamdi Tanpınar gibi bir hocam olsun isteridm doğrusu. sadece Türk edebiyatı değil, dünya yazınına ait de çok şey öğrendim kendisinden. bir de Ahmet Hmadi bildiklerini sakınmadan paylaşan bir edebiyatçı, ne mutlu öğrencilerine ve not alıp bugüne elimize ulaştıranlara…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Okuyalı çok oldu, zaten tükenmiş fakat hatırladığım kadarıyla Ahmet hoca tıpkı ders anlatışı (duyduğum kadarıyla) gibi daldan dala atlayarak ve alakasız sanılabilecek iki apayrı konu/kişi arasında inanılmaz çıkarımlarda bulunarak yazmış kitabı. Bu sayede ev rahatlığında bir üniversitede heyecanlı geçen bir dersi dinlemek gibi gelmişti. Edebiyatı bildik, sıkıcı ve kuru bir ders sanıyorsanız bu kitabı okduğunuzda fikriniz değişecek çünkü Ahmet Hamdi Tanpınar anlattığında edebiyat ders değil, “film” oluyor 😀 Not tutmak da sanırım bu yüzden bu kadar güç.
Edebiyat bölümü öğrencileri için bir başucu eseri olmalı. Fakültede hocalarınızdan bağımsız olarak bir gelişim istiyorsanız bence kaçırmayın.
Tanpınar’dan edebiyat dersi almanın ne kadar zor olduğu bilinir, gerçekten de okurken bile zorlanıyorsunuz. Ben kitabı okurken kendimi sınıfta farzederek okudum. Gözümün önüne getirdim. Okunması gereken notlar.
O dönemi, o dönemin hocasından öğrenmek heyecan verici…
Ahmet Hamdi Tanpınar gibi bir hocam olsun isteridm doğrusu. sadece Türk edebiyatı değil, dünya yazınına ait de çok şey öğrendim kendisinden. bir de Ahmet Hmadi bildiklerini sakınmadan paylaşan bir edebiyatçı, ne mutlu öğrencilerine ve not alıp bugüne elimize ulaştıranlara…