On altıncı yüzyıl İtalyasında, zalim Dük Federico'nun topraklarında, karısını genç yaşta kaybettikten sonra küçük kızıyla birlikte güç koşullar altında, açlık ve yokluk içinde yaşamaya çalışan Ugo DiFonte, hayatta kalabilmek için her çareye başvurur. Ölümden kurtulmak için, hiçbir şey bilmediği bir konuda çalışmak üzere Dük'ün emrine girmeyi bile göze alır: Dük'ün, dilini kopardığı eski çeşnicibaşının yerini alacaktır. Düşmanı çok olan Dük'ün ömrünün de pek uzun olmayacağını anlayan Ugo'nun yaşamını sürdürmesinin tek yolu, Dük'ün ömrünü olabildiğince uzatmaktadır. Ugo, bir yandan çeşit çeşit yemekler, soslar, baharatlar, zehirler, panzehirler öğrenirken, bir yandan da kurnazlığı, cesareti ve hayal gücü sayesinde hem kendinin hem de Dük'ün hayatını pek çok kez kurtarır. Yıllar sonra Ugo'nun kızı Miranda'nın kaderini de ne yazık ki Dük çizecektir. Peter Elbling'in zenginlik ve yoksulluk, açlık ve bolluk, özgürlük ve kölelik, akıl ve kör inançlar arasında ilerleyen bu masalsı romanı, yalnızca bir köylünün bakış açısından Rönesans'ın duyarlıkları ve gelenekleriyle alay etmekle kalmıyor, okuru, derebeylikleri, şehir devletleri, entrikaları, soyluları ve köylüleriyle on altıncı yüzyıl İtalyasında ilginç bir yolculuğa çıkarıyor.
tarihi kitapları severim bu kitapta rönesans italyasında geçiyor ve kahraman kazara çeşnicibaşı olan biri oldukça ilginç bir komuyu güzelce işliyor severek okunacak bir kitap tarihi romanları sevenler için
İki günde okudum bu 360 sayfalık Romanı ve bittikten sonra keşke devamı olsaydı diye de yakındım. Çok etkisinde kaldım hala 16. yüzyıl İtalyasında Corsoli kentinde yaşadığımı hissediyorum.. Bugüne dek sürükleyici çok roman okumuştum ama bu romanın hızı beni çok şaşırttı.. Özellikle tarih romanlarına ilgisi olanlar bayıla bayıla okuyacaktır.
Eski Feodal düzende varolan çeşnicibaşılık hakkında bilgi ve fikir sahibi olurken bir yandan da başkahramanımızın başından geçen duygusal ve düşünsel çalkantı ve yaşantıları da takip ettiğimiz bu kitap gerçekten ilginç bir konuyu ele almış. Kitabın ortalarına doğru biraz durgunlaşan olaylar sıkıcı gelse de bu bölümü geçtikten sonra yeniden başlayan hareketlilik insanı bir solukta okumaya teşvik ediyor.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
tarihi kitapları severim bu kitapta rönesans italyasında geçiyor ve kahraman kazara çeşnicibaşı olan biri oldukça ilginç bir komuyu güzelce işliyor severek okunacak bir kitap tarihi romanları sevenler için
İki günde okudum bu 360 sayfalık Romanı ve bittikten sonra keşke devamı olsaydı diye de yakındım. Çok etkisinde kaldım hala 16. yüzyıl İtalyasında Corsoli kentinde yaşadığımı hissediyorum.. Bugüne dek sürükleyici çok roman okumuştum ama bu romanın hızı beni çok şaşırttı.. Özellikle tarih romanlarına ilgisi olanlar bayıla bayıla okuyacaktır.
İnsanın aleyhine olan bir durumu nasıl lehine çevirebileceği mesajını veren güzel bir roman.
Eski Feodal düzende varolan çeşnicibaşılık hakkında bilgi ve fikir sahibi olurken bir yandan da başkahramanımızın başından geçen duygusal ve düşünsel çalkantı ve yaşantıları da takip ettiğimiz bu kitap gerçekten ilginç bir konuyu ele almış. Kitabın ortalarına doğru biraz durgunlaşan olaylar sıkıcı gelse de bu bölümü geçtikten sonra yeniden başlayan hareketlilik insanı bir solukta okumaya teşvik ediyor.