İştip Ayanı Ali Bey’in oğlu Abdülkadir, 1800’lerin başında Osmanlı’ya nazır olur. Büyük bir aşkla sevdiği eşi Mücevher’i İştip’te bırakarak İstanbul’a gelir. Abdülkadir, Alemdar Mustafa Paşa’nın katlinden sonra bir daha Rumeli’ye dönemeyecektir. O, artık Osmanlı’ya esirdir…Ayten Aygen, kendi ailesinin yaşamından yola çıkarak yazdığı bu tarihi romanda, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda, bir Rumeli ayan ailesinin hikayesini anlatıyor.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Tanzimat dönemine kadar Osmanlı’ya damgasına vuran ve taşralarda söz sahibi olan “Ayanlık” müessesi ile bu müesseseyi temsil eden yazarın aile fertlerini de konu alan tarihi bir roman.
İştip, Köprülü, Rusçuk hakkında döneme ait bilgiler ile Balkanlar’a iskan ettirilen Türk’ler hakkında da kısa ama önemli bilgiler mevcut. Rumeli tarihine ilgi duyanların okumasını tavsiye ederim.
ilk defa Ayten Aygen okudum. Eşinden uzakta bir kadının kendini çocuklarına ve toprağına nasıl adadığını anlatan akıcı bir eser olmuş. Ayanlık kurumu ile ilgilide çarpıcı bilgiler var. Tarih sevenler için önerilebilir
Çevremde Ayten Aygen gibi çalışkan az yazar/insan gördüm. Düşünebiliyor musunuz; 80 yaşında Uğur Mumcu Vakfı’nda felsefe kurslarına gidip, sertifikasını alıyor. Hiç durmuyor…
2006 yılında yine ailesinin bir bölümünü anlattığı “Nart’ın Prensleri”ni (Şehir Yayınları) yazdı.
İlk romanında Balkanlar’dan gelen muhacir; ikinci kitabında ise Kafkaslar’dan gelen Çerkes akrabalarının acı hikayelerini yazdı.
Bu süreçte hep telefonlaştık; ne çok bilgi sahibi oldum.
Örneğin bilmezdim; rahmetli Metin Toker’in bir Çerkes Prensi olduğunu.
Ve daha neler…
Günümüzde, Osmanlı Tarihindeki Ayanlık kurumu tam manasıyla kavranamamıştır. Ayanlık, Osmanlı’da bir bölgedeki beledi işleri üslenmiş ve halkın refahı için kamu görevleri dahi yapan bir statüdür. İşte bu yüzden Ayanlığı o görevi yapmış kişiler gözüyle incelemek gerekir. Ayten Aygen’in 1800 lü yıllarda İşitip’te Ayanlık yapan ailesinin yaşayışını romanlaştırdığı bu eser bir solukta okunacak , sürükleyici bir çalışma.