Türk milleti Asya'nın batısında ve Avrupa'nın doğusunda olmak üzere kara ve deniz sınırları ile ayırt edilmiş; dünyaca tanınmış bir yurtta yaşar. Onun adına Türkeli derler. Türk yurdu daha çok büyüktür. Bütün dünyada; Asya, Avrupa, Afrika Türk Atalarına yurt olmuştur.
Atatürk'ün Azerbaycan'ın petrol kaynaklarını kendisinin de değerlendirilmesi hususunu uygulaması şu günlerde Kafkaslarda oynanan petrol oyununun sanki bugünkü aktörlerini görüyormuş hissini vermektedir. Rusların ve Batı dünyasının petrol gibi stratejik bir doğal kaynak paylaşımından daha büyük pay alabilme politik yarışında pek etkisi olmayan Türkiye'yi etkin kılmak isteyen Atatürk, İslam Düyası kozunu oynayarak Rusları köşeye sıkıştırma planları yapıyordu.
Anavatan olarak bizlere Orta Asya'yı, yani Türkistan'ı gösteren, bütün Türklerin oralardan nasıl yayıldıklarını, nasıl kardeş olduğunu anlatan, "Oguz, Kırgız, Tatar, Özbek, Kazak ve Yakut yok, yalnız Türk vardır" diye resmen bu işin öncülüğün yapan ilk Türk lideri Atatürk olmuştur.
O, Türk milletini oluşturan bütün unsurların aynı çatı altında bir olduğunu ifade etmiştir. Ancak, Anadolu coğrafyasına çekilme zorunda kalan Osmanlı Türklüğünün tarih boyunca sahip olduğu anlayış ve değerlerin bu coğrafyada da yaşatılacağı ve zenginleştirileceği inancını ortaya koymuştur.
Bir başka ifadeyle, Türkiye ile dost olmanın olmazsa olmaz türünden en önemli koşulunun, bünyelerindeki Türk azınlığa iyi davranmak ve gereken önemi vermek olduğunu dost-düşman bütün bölgeseler ülkeler kavramışlardır...
miili mücadele yılları sadece savaştan ibaret olmamış dış türklerle gazeteler, dergiler, öğretmenler, subaylar yoluyla irtibat kurulmuş. şayet kitapta anlatılanlar Atatürk’ten sonra da devam etseydi SSCB dağıldığında Türk Cumhuriyetleri ile sağlam bir kültürel altyapı oluşturulabilirdi. türkiye’nin zorlu yıllarda yürüttüğü dış türkler politikasını çok güzel anlatan bir eser.
Son dönemde sıkılmadan okuduğum ender tarih kitaplarından biri. Kitap için yazar sağlam bir araştırma alt yapısı oluşturmuş, kronolojide sıralama gayet iyi yapılmış, böyle değerli bir konuda aslında eser biraz daha hacimli olabilirdi. Bu kitabı aldıktan sonra birde “Sorunlu Türk Bölgeleri” kitabını alırsanız perspektifiniz kesinlikle genişleyecektir.
Son zamanlarda Atatürk’ün dış Türkler politikası üzerine yazılmış en kapsamlı eser, bizlerden gizlenen gerçeklerin ,gerek anılar gerekse belgeler ışığında aydınlandığını görüyoruz.Herkese tavsiye ederim.
Kitap, Prof. Mehmet SARAY’ın eserlerinin bir derlemesi. Özellikle ”Atatürk ve Türk Dünyası ”kitabından o kadar çok alıntı yapılmış ki, bazı bölümler satır satır aynı.İçeriğine dair düşüncelerime gelince: Bugüne kadar uygulanma derecesi ne olursa olsun, Atatürk’ün bu konudaki siyaseti bellidir: Barışı zedelemeden, istikrarsızlığa neden olabilecek bir oluşuma girmeden ve diğer ülkelerin hassasiyetlerini gözeterek, Türkiye dışında yaşayan Türklerin, bulunduğu ülkeler içinde ve o ülkelerin menfaatlerine zarar getirmeksizin, başta Türk dilini olmak üzere tüm Türk kültürünü yaşayarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve tüm Türk dünyasının menfaatlerine uygun çalışacak şekilde bilinçlenmesini temin etmek. Yapılması gereken öncelikli şey kültürel olarak yakınlaşmaktır. Daha önce çok başarılı olamadığımız kültürel yakınlaşmayı, gelecek yıllarda gerçekleştirmek için çaba sarf edilmelidir. Buna Avrupa ülkelerinde, Amerika’da, Ortaasya Türk Cumhuriyetlerinde ve Rusya’da, Ortadoğu’da ve özellikle, önümüzdeki yıllarda bir küresel güç olma potansiyeli taşıyan, Çin’de yaşayan Türk unsurlar da dahil olmalıdır. Bu konunun gerçekleştirilmesi için günümüzde, önceki dönemlere nazaran siyasi olarak da, teknolojik olarak da çok daha uygun koşullar mevcuttur. Üstelik; geç kalınmış da değildir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
miili mücadele yılları sadece savaştan ibaret olmamış dış türklerle gazeteler, dergiler, öğretmenler, subaylar yoluyla irtibat kurulmuş. şayet kitapta anlatılanlar Atatürk’ten sonra da devam etseydi SSCB dağıldığında Türk Cumhuriyetleri ile sağlam bir kültürel altyapı oluşturulabilirdi. türkiye’nin zorlu yıllarda yürüttüğü dış türkler politikasını çok güzel anlatan bir eser.
Müthiş bir kitap. Kesinlikle okunmalı. Atatürk’ün büyüklüğü bu kitapla bir kez daha sizi etkileyecektir.
Son dönemde sıkılmadan okuduğum ender tarih kitaplarından biri. Kitap için yazar sağlam bir araştırma alt yapısı oluşturmuş, kronolojide sıralama gayet iyi yapılmış, böyle değerli bir konuda aslında eser biraz daha hacimli olabilirdi. Bu kitabı aldıktan sonra birde “Sorunlu Türk Bölgeleri” kitabını alırsanız perspektifiniz kesinlikle genişleyecektir.
Son zamanlarda Atatürk’ün dış Türkler politikası üzerine yazılmış en kapsamlı eser, bizlerden gizlenen gerçeklerin ,gerek anılar gerekse belgeler ışığında aydınlandığını görüyoruz.Herkese tavsiye ederim.
Kitap, Prof. Mehmet SARAY’ın eserlerinin bir derlemesi. Özellikle ”Atatürk ve Türk Dünyası ”kitabından o kadar çok alıntı yapılmış ki, bazı bölümler satır satır aynı.İçeriğine dair düşüncelerime gelince: Bugüne kadar uygulanma derecesi ne olursa olsun, Atatürk’ün bu konudaki siyaseti bellidir: Barışı zedelemeden, istikrarsızlığa neden olabilecek bir oluşuma girmeden ve diğer ülkelerin hassasiyetlerini gözeterek, Türkiye dışında yaşayan Türklerin, bulunduğu ülkeler içinde ve o ülkelerin menfaatlerine zarar getirmeksizin, başta Türk dilini olmak üzere tüm Türk kültürünü yaşayarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve tüm Türk dünyasının menfaatlerine uygun çalışacak şekilde bilinçlenmesini temin etmek. Yapılması gereken öncelikli şey kültürel olarak yakınlaşmaktır. Daha önce çok başarılı olamadığımız kültürel yakınlaşmayı, gelecek yıllarda gerçekleştirmek için çaba sarf edilmelidir. Buna Avrupa ülkelerinde, Amerika’da, Ortaasya Türk Cumhuriyetlerinde ve Rusya’da, Ortadoğu’da ve özellikle, önümüzdeki yıllarda bir küresel güç olma potansiyeli taşıyan, Çin’de yaşayan Türk unsurlar da dahil olmalıdır. Bu konunun gerçekleştirilmesi için günümüzde, önceki dönemlere nazaran siyasi olarak da, teknolojik olarak da çok daha uygun koşullar mevcuttur. Üstelik; geç kalınmış da değildir.