Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Sığınak

Kategori: Edebiyat Yazar: M. Sadık Aslankara Yayınevi: Can Yayınları

Sığınak

  • Yayın Tarihi: 20.05.2003
  • ISBN: 9789750703010
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 264
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
  • Boyut: 13 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Denizli’nin Sarayköy ilçesi; geleneksel Sakız Şenliği’nin bir araya getirdiği insanlar ve şenlik boyunca önümüze açılan pencereden izlediğimiz bir dizi hayat. Doğup büyüdükleri ilçeye Sakız Şenliği nedeniyle dönen, farklı dünyalara savrulmuş bir avuç insanın öyküsü geriye dönüşlerle anlatılırken, Sarayköy de, bir roman kahramanı olarak beliriyor, sanki soluk alıp veriyor ve sakinlerinin yaşamını olduğu kadar okuru da kuşatıyor, sarıp sarmalıyor. Bir çiçek dürbününden bakarcasına önümüzden kayıp geçen, birbirine dolanan, kesişen yaşamlarla birlikte romanın başkahramanı olan ‘kasaba’, roman boyunca bir yün yumağı gibi çözülüyor, açılıyor, yüzeyin altını, buzdağının geri kalanını seriyor gözlerimizin önüne. Derinlere gömülü sırlar, sapkın kişilikler, kırık düşler, kasaba sınırlarını zorlayan cinsellikler ve elbette insanların yaşamları üzerine söz sahibi olan ‘kasaba’. Yüzeyde sığ, derinde çok katmanlı dünyalar sergileyen Sarayköy de, Sakız Şenliği de, romanın dokusunu renklendiren farklı kimlikler de M. Sadık Aslankara’nın romanında aslında birer simge, birer metafor. Taşra yaşamını farklı bir boyutta ele alan, içinden anlatan Sığınak, ‘taşranın kalbine bir yolculuk’.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Sığınak PDF 10.96 MB İndir
Sığınak EPUB 12.25 MB İndir
Sığınak MOBI 9.67 MB İndir
Sığınak ODF 10.31 MB İndir
Sığınak DJVU 12.89 MB İndir
Sığınak RAR 8.38 MB İndir
Sığınak ZIP 7.73 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (3 Yorum)


kurgulamada zorlanılmış, buda sürükleyiciğini kaybettirmiş esere. devam ettiremeyipte okumaya gerek yok dediğim nadir kitaplardan.


Özetle müthiş bir kitap süper bir anlatım…


1950’li yıllara damgasını vuran Köy Romanları Kanonu dışında kasabayı anlatan, kasabalıların gündelik hayatlarını, kadın erkek ilişkilerini, kimi zaman sade ve dingin kimi zaman insanı boğacak kadar ağırlaşan atmosferini, zamanın döngüselliğini yakalayan roman sayısı çok azdır. Yusuf Atılgan, Kemal Bilbaşar, Samim Kocagöz gibi yazarlar geliyor aklıma. Şimdilerde ise siyasal hesaplar dışında hepten unutulmuş, dahası belleklerden dışlanmış görünüyor Türkiye taşrası. Edebiyatın da paylaştığı bu toplumsal amneziye -belki de İstanbul histerisi demeliyiz- kapılmayan bir romanla, “Sığınak”la karşılaşmak işte bu nedenle sevindirdi beni. “Sığınak”, Denizli’nin Sarayköy kasabasında düzenlenen Sakız Şenliği etrafında gelişen olaylarla, aslında olay değil ilişkilerle, bir Ege kasabasının –ahalisi ile birlikte- modern zamanlardaki karakteristiğini araştırıyor. Çok sayıda insan tipinin yer aldığı hikayesinde, kasabanın parçalanmış dokusunu bu insanlar üzerinden yansıtmış Aslankara. Kimi şenliklere katılmak için uğruyor Sarayköy’e, kimi hiç dışına çıkmamış, kimisi ise bir zamanlar yaşadığı büyük kentte tutunamadığından razı olmuş kasabaya dönmeye. Onların ekonomik, toplumsal ve düşünsel farklılıkları kasaba gerçeğini de farklılaştırırken hikayenin arka planında kadın erkek ilişkilerine, aşka ve cinselliğe dair bir arayış hiç değişmiyor.“Sığınak”, bir kasabada, o kasabaya bir biçimde bağlı insanlar arasındaki ilişkileri anlatan bir roman. Ancak ilişkilerin aşk ve cinsellik boyutuyla belirlenenlerine baktığımızda, onların da İstanbul’daki aşk ve cinsellik karmaşasını kurcalayan romanlarda karşılaştıklarımızdan pek farklı olmadıklarını görüyoruz. Yine tükenmiş evlilikler, yine özgürlüğünü arayan aşka susamış kadınlar, yine duygulu entelektüel erkekler, farklı cinsel tercihler ve kesif bir mutsuzluk var. Belli bir toplumsal kesimin dışına çıkmamış Aslankara; Sarayköy’ün emekçi kesimleri sanki hiç katılmıyorlar kasaba hayatına, onlar aşık olmuyor, cinsel arayışlar içine girmiyor, kısaca kasaba tarihi içerisinde hiç yer almıyorlar.Belli bir insan tipini ve o tipin günümüzdeki düşünce ve davranış hallerini büyük kentten kasabaya taşırken işin içine mekan duygusunu da katabilmesi, onları yalıtılmış biçimlerde değil, kasaba atmosferiyle birlikte yakalaması, “Sığınak”ın en başarılı yanı. Öyle ki, romanın ilk sayfalarında, tıpkı bir kasabaya adım atığımızda yaşadığımız iç sıkıntılarına benzer bir rahatsızlık içinde buluyoruz kendimizi. Roman kişilerini teker teker tanıdıkça bu sıkıntı da dağılıyor ve onlara yakınlaşıyoruz. Sayfalar ilerledikçe bu yakınlaşma yerliliğe, bir hemşehriliğe dönüşecektir. Parçalanmış bir yüzeyi yansıtmayı önüne koyan yazar, böyle bir temaya çok uygun düşen bir anlatım tekniği kullanmış. Sanki çok yukardan çekilmiş bir Sarayköy belgeseli izlettiriyor okuyucuya; her bir roman kişisinin ayrı ayrı söz aldığı ve gerçekliğin kendinde yansımasını iç monologlarla aktardığı, araya giren anlatıcı sesin dış dünyayı ve ilişkileri bütün çıplaklığı ile tasvir ettiği uzun ve kapsayıcı bir belgesel… Sadık Aslankara, girişte de belirtilen tiyatro ve sinema alanındaki deneyimlerini roman sanatına başarıyla taşımış ve iyi bir roman çıkarmış ortaya.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*