Irak'ın Kuvety'i işgalinden bir hafta önce... Saddam Hüseyin Bağdat'ta ABD Büyükelçisi April Glaspie'yi uyarıyor:"Irak'a füzeler ve uçaklarla gelebilirsiniz, ama bizi her türlü tedbirden vazgeçecek noktaya getirmemeye dikkat edin. Bizim gururumuzu kırmaya ve Iraklıları yüksek bir yaşam düzeyi elde etme şansından yoksun bırakmaya çalıştığınızı hissedersek, o noktada tedbirli olmaktan vazgeçerek ölümü seçeriz." Görüşme 25 temmuz 1990'da yapıldı; Amerikan büyükelçisi, savaşa beş kala, "Kuveyt'le aranızdaki sınır anlaşmazlığı bizi ilgilendirmez" sözleriyle Irak liderine "yeşil ışık" yakıyordu. Ve Saddam Hüseyin'den, 11 Eylül 2001'de Usame bin Ladin'in gerçekleştireceği "terörist" eyleme ışık tutan sözler: "Birleşik Devletler'e çıkarma yapamayız, ama Araplar, bireysel olarak size ulaşabilir." Beyaz Saray'ın 1990 yazında, tıpkı Kuveyt'in işgali gibi "atladığı" Saddam-Glaspie görüşmesinin tutanakları, 11 yıl sonra ABD'nin küresel gücüne meydan okuyan bir başka çılgın, Usame bin Ladin tarafından dikkate alınmış olmasın? 11 Eylül 2001'de "kıyamet" koptu. "Afganistan'dan sonra sıra Irak'ta" denirken, 2001 sonunda kaleme alınan bu kitapta, 1990-1991 yıllarında Bülent Ecevit ve Derya Sazak tarafından gerçekleştirilen Saddam Hüseyin görüşmesinin öyküsünü, son yılların gelişmeleri ve Ankara-Bağdat-Washington üçgeninde yaşananların perde arkasını bulacaksınız.
bence döneminin en önemli gazetecilik başarısı olmuş bir röportajın başarıyla kitaplaştırılmış hali.körfez savaşına adım adım giden yolu anlamak için okunabilir.
Gazeteci Derya SAZAK’ın , Bülent Ecevitle birlikte Saddam’la görüşmelerini ve 1. körfez savaşını anlatan ,yılın gazetecilik ödülüne layık görülmüş bir eser.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgal etmek için ABD’den “yeşil ışık” aldığı, Körfez Savaşı’nın ilk günlerinde de dile getiriliyordu. Sebebi ne olursa olsun, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Kuveyt’le arasındaki sınır sorununu zora dayalı olarak çözme yanlısı olduğunu belli etmişti. Saddam Hüseyin’le görüşmesinde ABD Bağdat Büyükelçisi April Glaspie de ülkesinin görüşünü “Kuveyt’le aranızdaki sınır anlaşmazlığı bizi ilgilendirmez” sözleriyle belli edince düğmeye basıldı. Sonrası savaş.
Sazak, kitabında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile yaptığı Ortadoğu gezisi notlarını anlattığı kitabında, ABD’nin aldığı en büyük yıkımlardan biri olan 11 eylül olayı hakkında analizlerden oluşuyor. Gazetecilik ödülüne layık görülen araştırma, afganistan ve ırak işgali konusunda detaylı bilgiler sunuyor. Okumanızı öneririm.
Aslında 11 eylülle doğrudan ilgili değil. Kitap birinci körfez savaşını anlatıyor. Kitabın adı biraz sansasyon ve reklam amaçlı. Tüm bunlara rağmen önemli bir kitap, olayların akışını irdelemek isteyenler için çok faydalı olabilir. Hele Ecevit’teki tutum değişikliklerini görmek daha da ilginç hale getiriyor kitabı.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
bence döneminin en önemli gazetecilik başarısı olmuş bir röportajın başarıyla kitaplaştırılmış hali.körfez savaşına adım adım giden yolu anlamak için okunabilir.
Gazeteci Derya SAZAK’ın , Bülent Ecevitle birlikte Saddam’la görüşmelerini ve 1. körfez savaşını anlatan ,yılın gazetecilik ödülüne layık görülmüş bir eser.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgal etmek için ABD’den “yeşil ışık” aldığı, Körfez Savaşı’nın ilk günlerinde de dile getiriliyordu. Sebebi ne olursa olsun, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Kuveyt’le arasındaki sınır sorununu zora dayalı olarak çözme yanlısı olduğunu belli etmişti. Saddam Hüseyin’le görüşmesinde ABD Bağdat Büyükelçisi April Glaspie de ülkesinin görüşünü “Kuveyt’le aranızdaki sınır anlaşmazlığı bizi ilgilendirmez” sözleriyle belli edince düğmeye basıldı. Sonrası savaş.
Sazak, kitabında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile yaptığı Ortadoğu gezisi notlarını anlattığı kitabında, ABD’nin aldığı en büyük yıkımlardan biri olan 11 eylül olayı hakkında analizlerden oluşuyor. Gazetecilik ödülüne layık görülen araştırma, afganistan ve ırak işgali konusunda detaylı bilgiler sunuyor. Okumanızı öneririm.
Aslında 11 eylülle doğrudan ilgili değil. Kitap birinci körfez savaşını anlatıyor. Kitabın adı biraz sansasyon ve reklam amaçlı. Tüm bunlara rağmen önemli bir kitap, olayların akışını irdelemek isteyenler için çok faydalı olabilir. Hele Ecevit’teki tutum değişikliklerini görmek daha da ilginç hale getiriyor kitabı.