Stefan Zweig denince Nazi zulmü, Avrupa'yı saran Hitler Korkusu yılları usumuza gelir. Çünkü bunu iliklerine kadar hisseden, bu yüzden almanya'yı terkeden yazarların başında Zweig gelir. Bu durum onda öylesine korkunç endişelere yol açmıştı ki, artık Avrupa'nın elden gideceğini kaçınılmaz görerek, umutsuz bir kriz sonunda eşiyle birlikte intihar etti. "Acı Duygular" romanı, üniversite ekseninde giderek boşutlanır. Tatlı anlatışı, psikolojik ayrıntılara yönelimi, roman tekniği bakımından başarının uç noktalarında bulunur. Geçmişin izlerini sürmek, buruk bir tad olsa gerek.
Stefan Zweig sevdiğim bir yazar. Bu romanı yine psikolojik tahlillerle dolu. Bir üniversite öğrencisinin hocası ve onun karısı ile başından geçenler anlatılıyor. Yazarın “Acımak” romanı kadar etkileyici ve sürükleyici değil. Tercümesi de güzel yapılmış.
Güzel akıcı bir kısa roman veya uzun hikaye. Bir “satranç” romanı kadar etkileyici değil ama zweig sever biri olarak okudum ve beğendim. Ayrıca çevirisi de fena değil.
Bundan önce satranç ı okumuştum, bence bu kitap satrançtan daha ilgi çekici, kendi hayatını çok akıcı bir dille betimlemelerle zenginleştirilmiş gibi anlatıyor. kendi iç dünyasını samimi olarak okuyuca aktaran yazarın dış dunyadan etkileşimini okumak gerçekten çok güzel.kitabın her satfasında hislerle düşünceleriniz yeni ufuklara açılıyor. ince bir kitao 2 3 gunde sindire sindire okumanızı ama mutlaka okumanızı tavsiye ederim
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
farklı yayın evlerinden farklı isimlerle çıkmış oldukça güzel bir kitap
Stefan Zweig sevdiğim bir yazar. Bu romanı yine psikolojik tahlillerle dolu. Bir üniversite öğrencisinin hocası ve onun karısı ile başından geçenler anlatılıyor. Yazarın “Acımak” romanı kadar etkileyici ve sürükleyici değil. Tercümesi de güzel yapılmış.
kalkan olarak kullanılan bir hayat ve iradenin sınanmasının toy bir gence çektirdikleri zweig’ ın usta kalemi ile anlatılıyor. tavsiye ederim.
Güzel akıcı bir kısa roman veya uzun hikaye. Bir “satranç” romanı kadar etkileyici değil ama zweig sever biri olarak okudum ve beğendim. Ayrıca çevirisi de fena değil.
Bundan önce satranç ı okumuştum, bence bu kitap satrançtan daha ilgi çekici, kendi hayatını çok akıcı bir dille betimlemelerle zenginleştirilmiş gibi anlatıyor. kendi iç dünyasını samimi olarak okuyuca aktaran yazarın dış dunyadan etkileşimini okumak gerçekten çok güzel.kitabın her satfasında hislerle düşünceleriniz yeni ufuklara açılıyor. ince bir kitao 2 3 gunde sindire sindire okumanızı ama mutlaka okumanızı tavsiye ederim