"Düşünceler ruh ve zihin dünyamızda cereyan eden soyutlamalardan ibaret değildir. Var olma biçimimizi, benimsediğimiz düşünceler belirler. İyi olmak için iyiyi düşünmek, doğru olmak için doğrunun peşinden gitmek, güzel olmak için de güzeli kavramak gerekir." diyen İbrahim Kalın, düşünmenin çileli ama kendini bilmek ve bulmak için varoluşsal bir gereklilik olduğunu derinlikli bir şekilde ortaya koyuyor. Düşünmenin değil; iyi, güzel ve doğru düşünmenin erdemini vurguluyor ve düşüncenin ufkunu açık hâle getiriyor.Düşünmek yola çıkmaktır. Herhangi bir yola değil, bizi hakikate götürecek yola koyulmaktır. Düşünmek, Eflatun’un mağarasından çıkmak için ayağa kalkmaktır. Duvara yansıyan gölgelerin hakikatin kendisi değil, sadece gölgesi olduğunun farkına vararak ışığın kaynağına yönelmektir. Düşünmek, ayağa kalktığınızda size müstehzi bir şekilde bakanlara aldırmadan kapıya doğru yürümektir. Ayağınıza vurulmuş zincirlerden kurtulmak için önce zihninize vurulmuş prangalardan kurtulmaktır. “Mağaradan çıkanı vururuz.” diyenlere aldırmadan aklının ve vicdanının sesine kulak vermektir. Düşünmek tehlikeli ve çileli bir iştir.Doğru düşünmek erdemli olmayı garanti altına alır mı? Düşünmek, ahlaklı olmak için yeterli midir? Bilmek, her zaman doğruyu yapmak anlamına gelir mi? Düşünmeyi zihinsel bir faaliyete indirgeyen ekoller bize bu noktada tatmin edici cevaplar veremezler. İyi, güzel ve doğruyu birbirinden ayrıştıran bir zihin yapısı, düşünce ile erdemli davranış arasında doğrudan ve zorunlu bir ilişki kurmaz. Fayda ve kârı artırmak için uygulanan yöntemler kapitalist üretim-tüketim kuralları içinde iyi ve doğru kabul edilir ama akıl ve erdem terazisine konulduğunda sınıfta kalırlar.Düşünmek ile ahlak, tefekkür etmek ile erdemli davranmak arasında ayrılmaz bir bağ vardır. Bir düşünce bizi doğru davranışa götürmüyorsa ya düşündüğümüz şeyde ya da düşünme biçimimizde bir sorun var demektir. Gerçek düşünce, bizi iyi, doğru ve güzel davranışa götürür. Bu yüzden düşünmek, salt zihinsel bir eylem değildir. Sahih mânâda düşünmek, bütün varlığımıza nüfuz eder. Bizi sarıp sarmalar ve dönüştürür. Bir düşünce, tasavvur yahut duyguyu iliklerimizde hissetmeden onun mânâsını tam olarak kavradığımızı söyleyemeyiz. Düşünce ancak varoluşumuzu dönüştürdüğü zaman iyi, güzel ve doğrunun elçisi olur ve hikmet sıfatını kazanmayı hak eder.
TÜRKİYE'DE BİR İLK: TAMAMEN YASAL ÜCRETSİZ PDF KİTAP ARŞİVİ
%100 Yasal • Hızlı Erişim • Telifsiz Eserler
Türkiye’nin tamamen yasal ve ücretsiz e-kitap kütüphanesi; roman, deneme, kişisel gelişim gibi pek çok kategorideki eseri tek çatı altında sunar. Kitapları doğrudan tarayıcınızda çevrimiçi okuyabilir veya tek tıkla PDF formatında indirerek çevrimdışı keyfini çıkarabilirsiniz. "Popüler", "En Çok İndirilenler" ve "Yeni Eklenenler" sekmeleri ile zengin kategori-yazar listeleri, aradığınız başlığa saniyeler içinde ulaşmanızı kolaylaştırır. Opsiyonel kayıt/giriş sistemi ise okuma geçmişinizi saklar ve favori eserlerinize hızlı erişim sunar.
Evvela kitabın adıyla birlikte ifade edilen iyi, doğru ve güzel kavramlarının ne olduğunu ve bunların birbirleriyle bir bütünlük oluşturduğu fikrini ve bunu yapmakla insan zihninde neye ulaşılacağını sarih bir dille ifade etmiş yazar. Eser sosyal medyada yer alan programlarının düzenlenmiş halidir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
teşekkürler.kitabimi bekliyorum dört gözle. ☺️
Çok güzel yazılmış şahane eserlerden
İlk defa İbrahim Kalın okuyacağım merakla bekliyorum elime ulaştı. Memnun kalkacağım dan eminim.
Evvela kitabın adıyla birlikte ifade edilen iyi, doğru ve güzel kavramlarının ne olduğunu ve bunların birbirleriyle bir bütünlük oluşturduğu fikrini ve bunu yapmakla insan zihninde neye ulaşılacağını sarih bir dille ifade etmiş yazar. Eser sosyal medyada yer alan programlarının düzenlenmiş halidir.
yazarını bılen bılır zaten fazla soze gerek yok