Nabokov’un Lolita’sını okuma yarışında olanlar,biraz da kendi kültür hazinemizi keşfe çıksalar fena mı olur ? Belki de Akşam Güneşi’ni okusalar,batı’nın aşk telakkisi ile bizimkinin arasındaki benzerliklerle beraber farklılıkları yakalarlar.Saf aşkın romanı Akşam Güneşi için ne söylense az kalır.Översem hakaret etmiş olabilirim hakkını veremeyeceğim için.Sadece flamenco şarkılarında adı çok geçen puro amor’u, yani saf aşkı az da olsa tanıyanlar okusunlar diyorum.Ruhlarının en derin yalnızlıklarından yakalayacak onları AKŞAM GÜNEŞİ..hayatlarında seyrettikleri en güzel akşam güneşinden de güzel,acı,elemli hislerle dolacaklar…Nabokov veya Kundera;Balzac veya Flaubert..veya diğerlerinin kaleminden çıksaydı bu roman,Lolita’dan daha çok sevilir,anlatılır,daha fazla filmi çekilirdi.Dünya Akşam Güneşi’ni okurdu ! Tanpınar haklı.Hazineler üstünde uyuyan çıplak dilenciler gibiyiz biz.Kendi öz dilimizle,muhteşem türkçenin incelikleriyle örülü bu romanı bırakıp,çeviri,yabani eserlere gömülüyoruz mesela.Akşam Güneşi en sevdiğim kitaplardan oldu..Önerebileceğim Herkese önereceğim sanırım..