Kendisini bekleyen kesin ölümle yüzleşmektense uzayda bir uçuş riskine girmesi için onu teşvik ettim. Ve kabul etti. Evrende insan hayatını destekleyecek hiçbir yer yoktu. Ama insanın bildiklerinin ötesine, evrenlerin ötesindeki evrenlere bakmıştım. Ve üzerinde bir insanın varlığını sürdürebileceği tek gezegeni seçtim – isimlendirdiğim yabani, ilkel ve garip gezegen: "Almuric". Cairn riskleri ve belirsizlikleri benim kadar iyi anlıyordu. Ama hiç korkusu yoktu ve Esau Cairn doğduğu gezegeni terk ederek uzayın derinlerinde yüzen, yabancı, soğuk, garip bir dünyaya gitti...*Hayatım boş değildi; zeka ve fiziksel gücün her bir zerresine ihtiyaç duyan maceralarla doluydu. Şafakla beraber seçilmiş yuvamdan aşağı sallandığımda, güneşin batışını sadece kişisel becerim, gücüm ve hızım sayesinde görebileceğimi biliyordum. Dalgalanan her bir çimenin, her bir maskeleyici çalının, her bir yüksek kayanın anlamını okumayı öğrenmiştim. Her salkımda, Ölüm bin bir kılıkta gizleniyordu. Uykuda bile tedbiri elden bırakamıyordum. Gece gözlerimi kapattığımda, sabah açacağımın garantisi yoktu. Tümüyle canlıydım. Bu cümlenin anlamı göründüğünden de fazla. Ortalama bir medeni insan asla tamamen canlı değildir; körelmiş doku kütleleri ve faydasız şeylerin yüklerini çekmektedir. Hayat içinde zayıfça titreşmektedir; duyuları körleşmiş ve uyuşmuştur. Zekasını geliştirirken fark ettiğinden daha fazlasını feda etmiştir.
Robert E. Howard, Conan gibi, Kull gibi adamları yaratarak kılıçlı, büyülü maceraları da yaratmış oldu. İlginçtir, Kılıç ve Büyü Öyküleri adlı kitabıda okuyabilirsiniz bu türü seviyorsanız. İthaki bunun ilk cildini basmış, sonra yarım bırakmış. Clark Ashton Smith’in öykülerinde yaptığı gibi. Devamını bassalar keşke. Neyse, Howard’ın bu tür dışındaki öyküleri de çok güzel, birkaçını İngilizce olarak okudum. Korkunç gerçekten. Karanlıkta 33 Yazar seçkisinde Cehennem Güvercinleri vardı, şahane bir öykü o. Daha ilk cümlelerde yaratılan bir dehşet atmosferi, okuru ne olduğunu anlamadan çarpıyor. Tekinsizlik yaratmada üstüne olmayan bir adam Howard.
Almuric bir kılıçlı vurdulu kırdı türünden güzel bir roman. Esau Cairn’ın maceralarını, kestiği kafaları ve kırdığı kemikleri takip ederek nihayete varmadan önce farklı dünyaları, farklı ırkları ve bütün bunların arasında mücadeleden vazgeçmeyen iki Arzlı’yı -en azından birinin ruhu Arzlı- tanıyacağız.
Başta profesöre benzer bir adamın anlatımıyla mevzuya aşina oluyoruz. Bu Esau Cairn arkadaşımız katıksız gücüyle çevresinde ucube olarak görülen biri. Düşünce yapısı oldukça basit ve kasları oldukça sıkı, bu yüzden bir ucube gibi muamele görüyor. Üniversiteden atılıyor, acı gücünün yüzünden boksörlük lisansı elinden alınıyor. En sonunda karanlık işlere bulaşıp profesörün evine kaçıyor. Profesör, bu arkadaşımızı “kendi çağına uydurulan ve kendi olmaktan vazgeçmeyerek dışlanan” şeklinde niteler. Gerçekten de doğduğu yer, ABD’nin cangıl bölgesidir ve bir Spartalı gibi yetiştirilen Cairn, toplumda yeri olmadığı ortaya çıkınca başka bir güneş sistemindeki Almuric adlı gezegene yollanıyor ve oradaki maceralarını profesörün anlatmaya yanaşmadığı bir şekilde Dünya’ya ulaştırıyor. Anlatı bu maceralar üzerine kurulu.
Gerçekten beğendim bence o zamanın devrim niteliğinde işler yapan yazarlarından Robert E.Howard. Ve conan dışındaki eserlerinin dilimize kazandırılması harika.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Robert E. Howard, Conan gibi, Kull gibi adamları yaratarak kılıçlı, büyülü maceraları da yaratmış oldu. İlginçtir, Kılıç ve Büyü Öyküleri adlı kitabıda okuyabilirsiniz bu türü seviyorsanız. İthaki bunun ilk cildini basmış, sonra yarım bırakmış. Clark Ashton Smith’in öykülerinde yaptığı gibi. Devamını bassalar keşke. Neyse, Howard’ın bu tür dışındaki öyküleri de çok güzel, birkaçını İngilizce olarak okudum. Korkunç gerçekten. Karanlıkta 33 Yazar seçkisinde Cehennem Güvercinleri vardı, şahane bir öykü o. Daha ilk cümlelerde yaratılan bir dehşet atmosferi, okuru ne olduğunu anlamadan çarpıyor. Tekinsizlik yaratmada üstüne olmayan bir adam Howard.
Almuric bir kılıçlı vurdulu kırdı türünden güzel bir roman. Esau Cairn’ın maceralarını, kestiği kafaları ve kırdığı kemikleri takip ederek nihayete varmadan önce farklı dünyaları, farklı ırkları ve bütün bunların arasında mücadeleden vazgeçmeyen iki Arzlı’yı -en azından birinin ruhu Arzlı- tanıyacağız.
Başta profesöre benzer bir adamın anlatımıyla mevzuya aşina oluyoruz. Bu Esau Cairn arkadaşımız katıksız gücüyle çevresinde ucube olarak görülen biri. Düşünce yapısı oldukça basit ve kasları oldukça sıkı, bu yüzden bir ucube gibi muamele görüyor. Üniversiteden atılıyor, acı gücünün yüzünden boksörlük lisansı elinden alınıyor. En sonunda karanlık işlere bulaşıp profesörün evine kaçıyor. Profesör, bu arkadaşımızı “kendi çağına uydurulan ve kendi olmaktan vazgeçmeyerek dışlanan” şeklinde niteler. Gerçekten de doğduğu yer, ABD’nin cangıl bölgesidir ve bir Spartalı gibi yetiştirilen Cairn, toplumda yeri olmadığı ortaya çıkınca başka bir güneş sistemindeki Almuric adlı gezegene yollanıyor ve oradaki maceralarını profesörün anlatmaya yanaşmadığı bir şekilde Dünya’ya ulaştırıyor. Anlatı bu maceralar üzerine kurulu.
Güzel, türü sevenler beğenecek.
çok güzel bir kurgu hatta jhon carter isimli filmin esinlenme kaynağıdır bu kitap
Gerçekten beğendim bence o zamanın devrim niteliğinde işler yapan yazarlarından Robert E.Howard. Ve conan dışındaki eserlerinin dilimize kazandırılması harika.
Türkçe’de ilk kez yayımlanan fantazya janrı eser, bilim kurgu mukaddimesi ardından, ilk bölümden, son bölüme değin tam bir fantastik şölen.