Bu gizemli altın kuş ne gündoğumunda ötüyor ne kanat çırpıyordu, kendinin bir kuş olduğunu unuttuğuna kuşku yoktu. Ancak onun uçmuyor olduğunu düşünmek de yanlıştı aslında. Diğer kuşlar gökyüzünde uçarken bu kırmızı altından Anka kuşu parlayan kanatlarını açmış, sonsuza dek zamanın içinde uçmaktaydı. Zaman onun kanatlarına çarpıyordu. Kanatlarına çarpıp geri süzülüyordu. Kekeme olduğu için hayatı boyunca yalnızlık çeken Mizoguçi, babasının ölümünden sonra Altın Tapınak’ın başkeşişine emanet edilir. Tapınağın güzelliğini bir saplantı haline getiren Mizoguçi’nin bu güzelliğe sahip olma tutkusu onu yıkıcı bir yola sürükleyecektir. Ali Volkan Erdemir’in güzel çevirisiyle Türkçeye kazandırılan Altın Köşk Tapınağı, 1950’lerde yaşanan gerçek bir olayı konu alıyor. Şiirsel üslubu ve dramatik sahneleriyle dünya edebiyatına damgasını vuran Mişima’nın sık sık ele aldığı şiddet, tutku, din ve tarih gibi konular bu romanda kusursuzca harmanlanıyor.
yazarın diğer kitaplarını okuduysanız eğer bu kitabın da tarz olarak çok ayrılmadığını söylemek isterim ki okuyup okumamak için bir kriteriniz olsun. aynı sakin, sembolik anlatım.
Mişima kesinlikle büyüleyici bir dile sahip. Diğer kitapları gibi yine hayat sorgularını karakteriyle yansıtmış okura. Simgesel dil yine muhteşem bir şekilde sarıyor hikayeyi ve toplumsal gerçekçi tarafı gizemli bir hava veriyor. Japonya’nın Gabriel Garcia’sı diyorum ben kendisine.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Yazarın diğer kitaplarındaki farklı ve etkileyici atmosfer yine okuru içine çeken nitelikte
oldukça sade bir anlatımı var. okuyucuyu yormayan etkileyici bir kitap
yazarın diğer kitaplarını okuduysanız eğer bu kitabın da tarz olarak çok ayrılmadığını söylemek isterim ki okuyup okumamak için bir kriteriniz olsun. aynı sakin, sembolik anlatım.
Mişima kesinlikle büyüleyici bir dile sahip. Diğer kitapları gibi yine hayat sorgularını karakteriyle yansıtmış okura. Simgesel dil yine muhteşem bir şekilde sarıyor hikayeyi ve toplumsal gerçekçi tarafı gizemli bir hava veriyor. Japonya’nın Gabriel Garcia’sı diyorum ben kendisine.
Mishima’dan okuduğum en iyi kitaplardan, çevirisi de harikaydı.