Sonra Carl’ın portresini yaptı Aliye. Evet, yaptı. Hem de bir kez değil. Bin kez. Ama çok sonra. Onu kaybettikten sonra. Gözleri kapalı, öyle kazıdı aşkının yüzünü gravür plakalarına. Yaşam boyu birçok şeyin anısını saklamıştı. Şimdi sıra anılarını resmetmeye gelmişti. Sanat artık onun hayattaki en büyük tesellisi olmuştu. Sonradan asla pişmanlık duyurmayan bir teselli.Kültür ve sanat dünyamıza birbirinden ilginç sanatçılar kazandırmış Şakir Paşa ailesinin küçük kızı Aliye, genç yaşta tanıdığı müzisyen Carl Berger’le unutulmaz bir aşk yaşamış, onunla evlenmiş, ne yazık ki evliliğinin altıncı ayında çok sevdiği kocasını kaybetmişti. İçine düştüğü derin bunalımdan kurtulmak için ablası ressam Fahrünnisa Zeid’in sözünü tutacak, gravür yapmaya başlayacaktı. Çalkantılı hayatı, aldığı ödüller, yaşadığı unutulmaz aşk, onu yakın tarihimizin en ilginç kişiliklerinden biri yaptı. Emel Koç’un kaleme aldığı Alyoşa, usta işi bir biyografi olmanın yanında Aliye Berger üzerine yazılmış en kapsamlı kitap olma özelliğini de taşıyor. Kitapta Şakir Paşa ailesinin öbür üyeleri de canlı bir biçimde anlatılıyor. Aliye’nin yaşamı, ünlü yazar Sait Faik’in bir cümlesini hatırlatıyor: Bir insanı sevmekle başlar her şey…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Renkli kişilikleri merak edenlere tavsiye edilir.
Şakir Paşa ailesinin uçarı kızı, seramik sanatçısı Füreya’nın teyzesi, Halikarnas Balıkçısı’nın kardeşi, ressam Fahrünüsa Zeyd’in kızkardeşi, gravür sanatçısı,ressam,paşa kızı ve İstanbul’lu Aliye Berger’in müthiş hayatı, sanatı, Carl’a olan büyük aşkı hepsi bu kitapta mevcut. Alyoşa sıcak, sanat dolu Büyükada’da,Beyoğlu’nda geçen bir hayatı anlatıyor bizlere. Yaşasaydı tanışmayı çok isterdim, eminim öyküsünü oyuyan herkes bunu isteyecektir.