Yapıtlarında, Türkiye'nin aydınlanmasına büyük önem veren İsmet Zeki Eyuboğlu; "Ülkemizde, geçmişe dönük bütün gelenekler geçerlidir. Bu durağan bir ortamı yaratmaya elverişli gelenekler-alışkanlıklar yasal güçlerle de korunmaktadır... Din verilerine dayanan bilgi, bir buyruk niteliği taşıdığından, araştırmaya-incelemeye elverişliliği yoktur. Bilgiyi bir değişmez buyruk niteliğine dönüştürerek, toplumu aydınlatmaya kalkışmak yozlaştırmaktır... Kişiyi değer, yapan topluma getirdiği aydınlıktır..." cümleleriyle aydınlanmacı bilimsel bir geleneğin oluşmasına katkılar vermeye devam etmektedir. Bütün eserlerinde aydınlanmanın da temeline geçmişte ve günümüzde insan ve insan faaliyetlerinin anlaşılmasını koyan yazar, Anadolu Mitolojisi'nde de aynı kaygıları güderek söylencede gizli gerçeği-insan gerçeğini bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriyor; "Söylencenin biçimi yapısı doğaya sorulan sorunun ortaya konan, doğadan alınan karşılığıdır."
Antikçağ Anadolu halkının tanrıları, tanrıçaları, boğaları, bayramları, hayvanları, ağaçları, otları Eyuboğlu’nun sözcüklerinde dile geliyor. Eğer Anadolu mitolojisi hakkında birikiminiz yoksa şiirler anlamsız gelebilir. Ayrıca şiirlerinden önce Anadolu inançları hakkında geniş bir açıklamada bulunuyor. Üçlemenin bu ikinci kitabı bize Anadolu mitolojisini anlatmasada farklı bir yorum getiriyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Antikçağ Anadolu halkının tanrıları, tanrıçaları, boğaları, bayramları, hayvanları, ağaçları, otları Eyuboğlu’nun sözcüklerinde dile geliyor. Eğer Anadolu mitolojisi hakkında birikiminiz yoksa şiirler anlamsız gelebilir. Ayrıca şiirlerinden önce Anadolu inançları hakkında geniş bir açıklamada bulunuyor. Üçlemenin bu ikinci kitabı bize Anadolu mitolojisini anlatmasada farklı bir yorum getiriyor.