Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Aşık Bir Adam

Kategori: Edebiyat Yazar: Karl Ove Knausgaard Yayınevi: Monokl Yayınları

Aşık Bir Adam

Tanıtım Bülteni
“Sırılsıklam âşık olmuştum ve her şey mümkündü. Her şey anlam yüklüydü.”Knausgaard’ın Kavgam’ı artık milyonların kavgası oldu, Hepimizin Kavgasına dönüştü. Âşık Bir Adam’da yeni başlangıçlar, âşk ve dostluk için verdiği olağanüstü mücadeleye götürüyor bizi Knausgaard. Kalbi andıran bir mavi bulutun sırtında Linda’ya âşık oluyorken buluyoruz kendimizi. Knausgaard yaşam kadar gizemli, yaşam kadar gerçek bu kitapta eşsiz bir dürüstlükle bize mutluluklarımızı geri veriyor. "Yaşamın kendisi gibi inşa edilmiş ve yaşamın kendisi kadar gerçek. Aşık Bir adam kendimizi nasıl yarattığımıza ve iyileştirdiğimize dair cesur bir keşif.” —Stuart Evers Observer “İnanılmaz, aklımı başımdan aldı, bağımlısı oldum. Bir sonrakine hemen şimdi ihtiyacım var…”  —Zadie Smith “Knausgaard kendini zorlayarak daha önce yapılmamış bir şey yaptı ve otobiyografik romanın ses duvarını aştı. Her sinir ucunu ateşlerken okuyucuları yaşamanın ne kadar harika bir his olduğunu anlamaya davet ediyor” —Jeffrey Eugenides, New York Times "Kitap günlük hayatın dayattığı dipsiz gizem yığınını araştırıyor… Knausgaard'ın yaklaşımı sade ve titiz, kimi zaman sıradan, ama bunu asla kağıda dökmüyor. Onun teması hayatın bütününün kendi kendisiyle bir arada var olduğu gerçeğinin güzelliği ve dehşeti. Tüm edebi aldatmacaları terk ederek mükemmeliyete konan gerçek bir kahraman, çıplaklığı kraliyet şıklığını alt eden bir imparator." —Jonathan Lethem, The Guardian Çağdaş bir Norveçli yazarın kendi hayat hikâyesini anlattığı altı ciltlik edebi bir deneyim, kulağa sıkıcı gelebilir. Ancak Knausgaard'ın edebi deneyimi hem acımasızca dürüst, hem de sıkıcı olmaktan çok uzak. Bana güvenin, tüm ciltlerin İngilizceye çevrilmesini beklediğinize değecek." —Jo Nesbo, The Week (Jo Nesbo'nun altı gözde kitabından biri) “Yaşamanın o canlı, son derece kuvvetli hissiyatını sayfalardan aynen aktarıyor… Hep birlikte Karl Ove’un geçmişine, zaferlerine ve felaketlerine, büyük sevinçlerine ve aptallıklarına kapılmış olabiliriz; ama onun kavgası bizim de kavgamız… çünkü bu güzel ve zor dünyada, aşk, dostluk ve hayatın anlamı için kavga ediliyor.” —The National "Her iki kitabı (Bir ve İki) da iştahla okudum ve Aşık Bir Adam’ın son sayfasını çevirdikten sadece birkaç gün sonra kendimi Knausgaard’ı özler buldum, İnternet’te pahalı olmayan hızlı Norveççe kursları arıyor, Üçüncü Cilt’in İngilizceye çevrilmiş olmasını diliyordum." —Jonathan Callahan, The Millions "...Aşık Bir Adam’ın (Cilt 2’nin) yapısı çetrefil ve büyüleyici... Knausgaard bu kesinlikle şamatalı ve magazin düzeyindeki büyüleyici öyküyü tüm kitaba yayıyor... Knausgaard’ın kesinlikle kendine özgü biçimde anlatabileceği türde bir anekdot. (Ve yeri gelmişken, Knausgaard’ın karısının ilk çocuklarını doğurduğu bölüm kesinlikle İNANILMAZ; uzun süreli, eziyet verici ve gerçekçi yazımı en, en, en iyi şekilde gösteriyor. Neredeyse bayılıyordum.)" —Scott Esposito, Three Percent "Karl Ove Knausgaard'ın epik romanı Kavgam’ın I. ve II. ciltleri beni altüst etti: tamamen sürükleyici, siz hayatını onunla beraber yaşarken yazarla okuyucu arasındaki duvarı yıkıyor. Hayatın en açıkça dünyevi yönlerini naklederken bile muzaffer, kurtarıcı ve son derece bağımlılık yapıcı. O bir dahi." — Simon Prosser, Yayıncı, Hamish Hamilton, The Guardian “Pek çok kişinin kitap dükkânlarının ve edebiyatın ölümden şikayet ettiği şu günlerde Knausgaard dünyayı kasıp kavuran, şaşırtıcı ve rahatlatıcı bir fenomen… Knausgaard’ın edebiyatın şu anki yıldızı olduğuna hiç şüphe yok.” —Outlook India "Hiçbir yazar en az on yıldır dünya sahnesinde bu kadar onaylanmadı... her çizgiden okur Knausgaard’ı konuşuyor." —Evan Hughes, The New Yorker "Peki diğer yazarların Knausgaard’ı göklere çıkarıp, onu edebi öncüleri ilan etmesine neden olan nedir? Bunun cevabı hayatının amacına odaklanma yoğunluğunda yatmaktadır. Yazarla okur arasındaki duvarda delik açıyor, diğer romanları yapmacık, ‘uydurma’, alakasız gösterecek bir mikro-gerçekçilik ve duygusal doğruluk biçimine geçiyor... İster bir bebeğin doğum günü partisinde yetişkinlerin yabancılık duygusuna kapıldığını, ister yılbaşında alkol almaya çalışan bir ergenin anılarını yazsın, Knausgaard olağanüstü duygusal ayrıntılara girmeye hazırlanıyor... etkileri tümüyle hipnotize edici." —Andrew Anthony, The Observer "[Kavgam] hayatta olmanın canlı, ezici hissini sayfada tekrarlıyor... tatmin edici ve dokunaklı." —The National (UAE) "Neden altı ciltlik, 3600 sayfalık Norveççe bir roman yazan bir adam hakkındaki altı ciltlik, 3600 sayfalık Norveççe bir romanı okuyasınız ki? Kısa cevabı, bunun olağanüstü iyi olduğu ve kendinizi durduramadığınız, durdurmak da istemediğiniz olabilir... Karşı koyulamayacak kadar güzel." —Leland de la Durantaye, The New York Times Book Review "Yeni babalar mutlaka okumalı" —Richard Godwin, Evening Standard "Başka hiçbir şeye benzemeyen bir okuma deneyimi. Gerçekleri anlatmakta öylesine korkusuz, öylesine yaşam kadar gerçek. Yaşadığını hissetmenin ne demek olduğu anlatan epik bir çalışma.” —Carys Davies Metro “Aşırı doğallığı mümkün olabileceğini düşündüğümüzden çok daha yoğun bir gerçeklik yaratıyor. Tüm itirafları gölgede bırakan bir itiraf romanı.” —Times Literary Supplement (UK) “Knausgaard insan varoluşunun iç merkezine sesleniyor. Kimilerine ün getiren, kimilerineyse getirmeyen ve günümüz yazarları arasında Knausgaard’dan daha iyisinin bulunmadığı bir girişimle karşı karşıyayız.” —The New Statesman
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Aşık Bir Adam PDF 6.23 MB İndir
Aşık Bir Adam EPUB 6.96 MB İndir
Aşık Bir Adam MOBI 5.49 MB İndir
Aşık Bir Adam ODF 5.86 MB İndir
Aşık Bir Adam DJVU 7.32 MB İndir
Aşık Bir Adam RAR 4.76 MB İndir
Aşık Bir Adam ZIP 4.39 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Karl Ove anlatıyor, çocuğuna bakar gibi anlatıyor, aşık olduğu kadınla kavga eder gibi anlatıyor, su içer gibi anlatıyor, nefes alır gibi anlatıyor. Okura oyun oynamadan, anlatmakla ilgili başka hiçbir derdi olmadan elinde nesi var nesi yok ortaya koyuyor. Blöf yok. Anlaşılmak, tek derdi bu. Övgü istemiyor, hayran istemiyor. Ne eksik ne fazla, sadece bir mesele var ve anlatılması lazım. İki mesele, pardon. “Bir yaşamı anlamak kolaydır, onu belirleyen etkenler azdır. Benimkiler iki tane. Babam ve gerçekte hiçbir yer ait olamamam. Bu kadar basiti.” (s. 536) Basiti? Yedi veya sekiz typo var ve göze oldukça batıyor. Bir de “simgesiler” olayı var, o da ilginç. “Simgeleri” yerine “simgesiler”.

Bu mevzunun ne olmadığından başlamak daha iyi bir tercih.

Karl Ove’un meselesi kendini bir şeye çevirmek değil, başta onu söylemek gerek. Yaptığı şey bu değil, olduğunca gerçeğe sığınıyor, sadece gerçek. Kendini alçalttığı yok, kibarlık yaptığı yok, utancı yok, elinde zaman zaman kaçırdığını düşündüğü bir yaşam var ve bu yaşamın kaçan noktalarıyla birlikte anlatılması gerekiyor, hepsi bu.

Cüzdanla zaman kaybetmeyen bir adam daha.

İlk kitapta Karl Ove’un babasıyla olan ilişkisi, babanın ölümünden sonra göğüs germek zorunda kaldığı sıkıntılar, ailesi ve gençliği vardı. Karakter hakkında temel oluşturacak bilgileri aldık, ikinci kitapta üç yıllık bir zaman dilimini geri dönüşlerle birlikte görüyoruz.

Meseleler bir bir belirip kaybolurken metnin akışında hızla yol alıyorsunuz. Başlardaki doğum günü bölümü, Karl Ove’un çocuklarıyla olan ilişkisini ortaya koyarken diğer ebeveynlerle kendini kıyaslamasını, her zaman kendini hissettiren bir ait olamama duygusunu ortaya çıkarıyor. Yalnız babalar, puset ittiren babalar, çocuklarıyla boğuşan babalar anlatıcının büründüğü rollerden bazıları. Babalık, Karl Ove’u besleyen en büyük kaynaklardan biri, büyük ödünleriyle birlikte.

Kaçırılanlar, Karl Ove’un davranışlarını bir ölçüde belirlediği gibi dünyaya verdiği anlamı da büyük ölçüde etkiliyor. Adam Phillips’in Kaçırdıklarımız nam metniyle birlikte okunduğu zaman daha doyurucu çıkarımlar elde edilebilir. “İnsanlar tarafından yeniden yaratılma” olayını onca karaktere karşı çoğunlukla farklı tavırlar sergileyen Karl Ove’un kişilik tahlillerinde görmek mümkün. Kendi çıkarımı olan anlamların yanında çok fazla şeytan terapist göremememiz, benliğinin dışından bakmamaya çalışan anlatıcıyı düşündüğümüzde anlaşılabilir. Başka bir insanın anlatıcı hakkında söyledikleri başka bir anlatıdır ve metinde yeri pek yoktur, Geir’le olan muhabbet hariç. O noktada da kendini şekillendirme ortaya çıkıyor. Neyse, şöyle bir şey: “Yalnızca küçük ve kendini önemsizleştiren ile büyük ve mesafe yaratan vardı. Ve benim gündelik hayatım işte bu ikisinin arasında yer alıyordu. Belki de bu hayatı sürdürmekte o yüzden bu kadar zorlanıyordum. Gündelik hayat, bütün görevleri ve rutinleriyle katlandığım bir şeydi; hoşlandığım ya da bana anlamlı gelen ve beni mutlu eden bir şey değil. Bunun yerleri silmek ya da çocuğun altını değiştirmek konusundaki isteksizlikle hiçbir ilgisi yoktu, esasen daha temel bir şeyle ilgiliydi; sürdürdüğüm hayat anlamlı değildi, ondan hep uzaklaşmak istiyordum. Dolayısıyla sürdürdüğüm bu hayat bana ait değildi. Benim olmasına çabalamıştım, kavgam bu olmuştu ve bunu istemiştim elbette, ama başaramamıştım, başka bir şeye duyduğum özlem bütün çabalarımın kuyusunu kazmıştı.” (s. 75) Anlamı ne kadar çok ararsa o kadar çok kaçıran, bulunduğu anın dışında başka bir zaman arayan anlatıcı, her yolun ölüme çıkmasıyla anlamsızlığı bir tutar, bütün sıkıntısını bu çıkmaza bağlar. Ölümlü olmanın bilinci her güzelliği katletse de hayatı değerli kılan da ölüm duygusunun ta kendisidir, yine Monokl’dan çıkan Ölümü Düşünmek’le paralel haller. O halde nasıl yaşamak lazım gelir, hormonlara yükleme yaparak? İyi fikir, insanların aşk için yalvarması belki ölümsüzlük isteğinden kaynaklanır. Aşık olunca anlam arayışının bittiğini söylerler, her şeyin tek bir anlamla dolup taştığını söylerler, sonuçta aşk insanı sonsuza en çok yaklaştıran duygu olduğu için lazımdır. Karl Ove, aşık olduğu zaman bunun farkına varıyor. Gelsin cicim ayları ve sancı.

Bu adam yaşadığını bir fırtına gibi anlatıyor ve kafaya kazıyor, elinizdeki kitabın soluk alıp verdiğini duyacaksınız.


Serinin ilk kitabı kadar etkileyici.


en az ilk kitap kadar güzel ve akıcıydı 🙂


Yazarın 3 lekesinin ikinci.kitabi,güzel,farklı bir adam.var sayfalarda


Karl’ın devam hikayesi. İlk kitapta biraz sıkılsam veya alışamasam da şimdilerde ne anlatacağını merak ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*