Âşık Hayalet’in aydınlık ve olağanüstü yaratıcılıktaki dünyasına hoşgeldiniz. Bir adam karda yere düşer, kafasını kaldırım kenarına çarpar ve ölür. Ancak bu işte bir gariplik vardır: Adam ölmez ve ruhunu öteki dünyaya götürmesi için gönderilen hayalet şaşkına döner. Hemen patronuna gidip ne yapması gerektiğini sorar. Patronu böyle bir şeyin nasıl olduğunu bilmediklerini, ama halletmeye çalıştıklarını söyler. Olup biteni anlamaları için yardımcı olsun diye hayaletten adamla beraber kalmasını isterler.Hayalet hiç memnun olmayarak bunu kabul eder... o bir hayalettir, dadı değil ki! Ama tuhaf bir şey gerçekleşir... Hayalet, adamın kız arkadaşına âşık olur ve tabii ki işler karışır. Kısa zaman sonra adam ölmesi ‘gerektiği’ halde ölmediğini keşfeder. Tarihlerinde ilk defa insanlar kaderlerini tanrıların elinden almaya karar vermişlerdir. Bu harika bir değişimdir, ama bedeli vardır.Âşık Hayalet kendi kaderlerimizin efendisi olduğumuzu keşfettiğimizde bize neler olacağını konu ediyor. Artık ne bir mazeretimiz, ne de suçlanacak dış kuvvetler ya da tanrılar vardır... sorumluluk tamamen bize aittir.
Ben -kaliteli olmak şartıyla- fantastik roman okumayı çok seven biri olarak kitabın hayal gücümün sınırlarını zorladığını söyleyebilirim. Çok güzeldi. Karışıktı, buda kitabın neden diğer fantastik romanlar gibi satılmadığının bir açıklamasıdır. Bilim kurgunun da kitabın içinde kendine yer bulması da ayrı bir güzellikti.
Jonathan Carroll’la ilk Beyaz Elmalar kitabı vasıtası ile tanıştım. Kitaplığımın en sevdiğim parçalarından biri şu anda. Beyaz Elmalar’da hikaye düğüm olmuş bir şekilde başladığında çözülerek biteceğini umarken daha büyük bir düğümle sonlandı. Aşık Hayalet ise tam bir çıkmaz, karmaşa. Aynı gün içinde bitirmezsem kitabı hiç yakalayamayacağımı düşünüp öyle yaptım. Jonathan Carroll kitaplarının tadını bilenlerin bu kitabı çok sevebileceğini tahmin ediyorum.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Değişik,tuhaf,kendisini okutan bir kitaptı.
Ben -kaliteli olmak şartıyla- fantastik roman okumayı çok seven biri olarak kitabın hayal gücümün sınırlarını zorladığını söyleyebilirim. Çok güzeldi. Karışıktı, buda kitabın neden diğer fantastik romanlar gibi satılmadığının bir açıklamasıdır. Bilim kurgunun da kitabın içinde kendine yer bulması da ayrı bir güzellikti.
Jonathan Carroll’la ilk Beyaz Elmalar kitabı vasıtası ile tanıştım. Kitaplığımın en sevdiğim parçalarından biri şu anda. Beyaz Elmalar’da hikaye düğüm olmuş bir şekilde başladığında çözülerek biteceğini umarken daha büyük bir düğümle sonlandı. Aşık Hayalet ise tam bir çıkmaz, karmaşa. Aynı gün içinde bitirmezsem kitabı hiç yakalayamayacağımı düşünüp öyle yaptım. Jonathan Carroll kitaplarının tadını bilenlerin bu kitabı çok sevebileceğini tahmin ediyorum.